Ziyaretçi Defteri

Site Yöneticisi - Veyis HaydardedeoğluJanuary 21, 2011, 6:12 pm

Sevgili İsim vermeyen kardeşimiz, görülen o ki, siz bizim köylüsünüz. Okyanus ötesi diyorsunuz, evet bildiğiniz gibi büyük dünya artık küçük bir global köy oldu. Toplum sosyolojisi gettolaşmayı çağın gerisinde bıraktı. Bilim dünyası uzakları öyle bir yaklaştırdı ki, akılımızı donduruyor. Ne kadar çok ülke gezer, ne kadar çok kültürlerle tanışırsanız, bilgi dağarcığınızda o ölçüde dolu oluyor. Türkçe litaretürde "Saf" kelimesi sade, temiz, berrak ve kirletilmemiş demektir. İşte bizde uzakları yakın eden dünyadan saf, temiz ve kirletilmemiş bilgilerle köyümüzü ve kültürümüzü dünyaya açtık. Ziyaretci sayfalarının daha ileri de olan ziyaretcilere bakarsanız, Alevilik düşüncesini benimseyen, Amerika'dan, Almanya'dan, İngiltere, Avustralya, İtalya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerden yazılar var. Belki köyde kalsaydım bu felsefeyi küçük golbal köye tanıtamazdım. Hoşca kal, dostca kal, sevgiyle kal, safca kal.

İsim YokJanuary 18, 2011, 10:45 pm

siz hiç köyegeldinizmi okyonus öteden köylü olunmaz orada aleviligi bile yaşamamış biri safsatayapıyor

RojaazmeDecember 30, 2010, 10:52 pm

önçelikle uyarınız için tşkederim.. fakat 1400 yıldır bu tür sovlemlere kulak kapatan toplum olarak(uyur idik uyandırdılar)demek istiyorum ki bu vesileyle şünü belirtmek iastiyorum. hiç kimsenin hattine degil bizlerin itikatını inançını ibatetimizi sorgulaması evet pirlerimiz dedelerimiz babalarımız ses vermemişler olabilirler bu dil uzatmalara ama bizler buna izin vermiyecegiz daha dun bir cem evimize saldırıldı geçmişdeki saldırılarıdan hiç bahsetmiyorumda. evet diger inaçlara elbetde saygımız var her dilden her ırkdan olana edepliyizde lakin insanlık onurunu ayaklar altına alanlarada gercegi gösdermek gerekiyor.aleviligi bilmiyor olabilirler anlıyabilirim yada diger inançları bilmiye bilirsin ögrenmek yerine bilgi sahibi olmak yerine bilmem sizi buraya davet ediyorum demek sizce ne denli etik bana göre ve benim gibi binlere göre hiç degil. aşk-ı nıyazlarımla..

mersinliDecember 30, 2010, 8:14 pm

Dogru Veyis hoca. insana saygi, dolayisiyla birbirimize saygi, ve olabildigince sevgi. olmasi gereken. saygilarimla.

Site Yöneticisi - Veyis HaydardedeoğluDecember 30, 2010, 4:31 pm

Değerli site okuyucular, bunca yıl bu siteden verilen bilgiler bir akademik okul gibi kullanıldı. Her düşünceye saygı gösterilip yazım ahlak düzenine dikkat edilerek bilgiler tartışıldı. Lütfen karşılıklı bilgi alış verişinde kişisel haklara saygılı olup, gurur kırıcı ve tahrik edici, provakatör sözlerden kacınmanızı rica ediyoruz. Hoşca kalın, dostca kalın, sevgiyle kalın.

RojaazmeDecember 30, 2010, 6:28 am

altdaki mesaja adımı yazmayı unutdum degerli site yönetiçileri düzenlerlerse onur duyarım... aşk-ı nıyazlarımla..

İsim YokDecember 30, 2010, 6:24 am

Bu mesaj - Rojaazme tarafından gönderilmişdir.   Degerli can.. olup olmamasını anlatmıyorum anlatmak isdedigim. allaha inancınız var... kuranada itikatınız...hz muhammedinde peyganber olduguna inancınız var... peki degerli can alevilerin allaha inancını sorgulamak kuranı herper ettiklerine hz muhammeti nur ışık olarak görmelerine ve hz muhammedin soyundan gelenleri bunlar on iki imamlar hz fadima hz ali hz hüseyin hz hasan 'nı sevmelerinin neresi aykırı olarak gördunuzki alevileri islamiyete davet etdiniz...bakın bu bir sorgudur bu sorguda ancak kul ile hakk arasındadır kulu sorgulamak inancını itikatini aşaglamak kul hakkı yedirmezmi size yada sorgulamak size düştüyse siz kendinizi kimin nesi görüyorsunuz demezleri adama.. yoksa o gülen tarikatı sizlere bunlrımı ogretiyor vs vs gider boyle..... size tavsiyem ilk olarak allahın buyurdugu gibi insan olmayı kul hakkı yememeyi ögrenin bu tavranışınızı kınıyor kendi itikatımla edepsizlik sizlerin itikatıyla ahlaksızlık olarak görüyorum.... siz ilk olaral lütfen ALEVİLİK NEDİR NASIL DOĞMUŞDUR ALEVİLER KİMLERDİR. bu sorulara yanıt bulun işde o zaman bu topluma dil uzatıp edepden yoksunlugunuzu kendinizi dara cekerek giderebilirsiniz yoksa bizleir sorgulayıp allaha kurana peyganbere inanmadıgımızı vurgulanları hakkımızı helal etmiyor sizleride kurana biat etmemiş emeviler olarak görmeye devam edecegim......

Gülen HareketcisiDecember 30, 2010, 5:01 am

Emevi emevi emevi nedir bu emevi zihniyeti dünyada 1 milyar müslüman var bütün müslümanlar emevi zihniyetiylemi yaşamışlar günümüze kadar. Hz Hüseyinin şehid edileceği haberini Onlar hala çocukken Hz Cibril tarafından peygamberimize bildirilmiştir. Fırat kıyısında şehid edilecek denilmiştir. Sonuçta dünyada her an olup biten her şey Allahin emri ile gerçekleşmekte Imanin şartlarından biri de kaza ve kadere inanmak. ben Inanıyorum. Yezıt in yaptığı çok kötü bir şey ama Sebepler dairesinde yine bu olacaktı.

RojaazmeDecember 30, 2010, 12:07 am

“Önce doğruları görünüz ki yanlışları ayıra bilesiniz.” Hakk’ın mihman olduğu konak temiz ve pak olmalıdır. Bu nedenle ruh ve gönül dünyamız Allah, Muhammed, Ali ve Ehl-i Beyt ile beslenen çocuklarımız yaşamlarının ileri dönemlerin de de hem kendisine, ailesine, toplumuna, vatanına faydalı insanlar olacaklardır. Pirimiz Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli diyor ki; sevgi sofrasını sersinler. O sevgi sofrası cemlerimizde hep var. Çünkü o lokmaları canlar Allah rızasına,sevgiyle yapıp getiriyorlar. Sofra dostluktur, kazan berekettir, o dostluk ve bereket dilerim hiç eksik olmasın, gönüller temiz ve sevgiyle dolsun… Hakka talip olan kişi, başka murat isteme, Dostun seninle beraber, başka vuslat isteme, Bu dünya bir sofradır, arzular gelir geçer, Eğer bizi buldun ise, başka murat isteme. (Hacı Bektaşâ€™ı Veli) Alevilikte Insan-i Kamil mertebesine ulasmis kisiye " Eren " denir.. Eren deyimi olgunlasma sürecini tamamlamis Insan-i Kamil olmus Alevi mürsitlerini,pirlerini tamamlayan bir sifattir..Bunlara ( Baba Erenler,Horasan Erenleri, Urum Erenleri gibi ) denir...Erenler ölmezler Hakka yürürler.. Bu yüzden Anadolu Aleviliginde olgun kisilere ,Pirlere,mürsitlere öldü denmez .. Hakka yürüdü tabiri kullanilir sevgili Canlar... Henüz olgunlasmamis ,insan-i Kamil mertebesine ulasmamis kimseler icin " ham ervah " tabiri kullanilir.. Alevi sözlü geleneginde Devriye yi konu alan sayisiz eser vardir..Bunlardan Gufrani söyle der.... Allahın kelamı olmasına karşın insan-ı kamilin ruhundan fışkıran bir niyazdır. Demek istediğim Kuran ve birçok kutsal metin insanın içindedir. Tanrı da onu anlamaları için izhar eder. ‚ünkü doğrulu isteyen odur. Ama bunu gizlemiş ve üzerine sır denilen perdeyi çekmiş. Bunu ancak olgunluğa erişince anlayabiliriz. Zaten sır perdesi de bu yüzdendir. Zaten fatiha bir dua şeklidir. Tanrı bunu söylemiş ama kendi adına değil insan-ı kamil adına. Tanrı bunu kendi adına söylemiş olsaydı tanrının sıradan bir kul olması icap ederdi zahiren de bunun imkanı yok. Fatiha başta olmak üzere, Tanrı ve kutsallığı, kutsal kitaplar ve erdemlik, hakikat ve gerçeklik insanı kamilin yüzündedir. Bu sebepten insan-ı kamilin yüzüne mushafı ilahi, Allahın aynası, tecelli yeri, kabe, mihrap vs. denilir. 'Tanrı benim bedenimi kendi aynası olarak yarattı; bu yüzden benim sabahım onun görüşündeki güneştendir.' Katre idim ummanlara karistim Kac bulandim kac duruldum kim bilir ? DEVRE edip alemleri dolastim Bir sanata kac sarildim kim bilir ? Degerli Canlar bizlerde Anadolu aleviliginin bu essiz güzellikteki Felsefesinde bir Ham ervah olarak bu yola hizmet edip Ask icin yananlardan olmaya talib olmusuz.Cümle Erenlerin ve Evliyalarin nefesi bizimle , SIrlari acmayan dile Ask olsun olsun Canlar.. Hü diyelim gerceklerin demine... BOZ ATLI HIZIR YARDIMCIMIZ OLSUN... Saygi ve sevgilerimle... Rojaazme

RojaazmeDecember 30, 2010, 12:04 am

“Kul Tanrı’ya kırk makamda erer, ulaşır, dost olur.” Her toplumun önemli anma ve toplanma günleri bulunmaktadır. Alevilerin de böyle kutsal ibadet ve bayram günleri vardır. Cemler düzenli olarak yapılan ibadetlerdir. Cemlerin yanısıra Sultan Nevruz, Muharrem Orucu, Hızır Orucu, Hıdırellez, Kurban Bayramı, Şimdi sırasıyla bunlar üzerinde duralım: İlkbaharın başlangıcı ve Hz. Ali’nin doğumu sayılan Nevruz (21 Mart) akşamı Sultan Nevruz olarak adlandırılır ve Cem yapılır. Alevilerce Kerbela Olayı’nın anlamı büyüktür. Hz. Hüseyin’in acımasızca şehid edilmesinin anısına yüzyıllardır Muharrem ayında oruç tutulur. Muharremin birinci günü başlanan oruç Oniki İmamlar aşkına oniki gün tutulur. Ondört Masumlar için fazladan oruç tutanlar da vardır. Muharrem Orucu sırasında Hz. Hüseyin’in susuz şehid olması anısına su içilmez, kurban kesilmez, traş olunmazdı. Akşamları Kerbela olayını anlatan kitaplar okunurdu. Şubat ayında ise üç gün Hızır Orucu tutulurdu. Her yıl 6 Mayıs günü Hızır İlyas günü kutlanır.Hızır karada, İlyas ise denizde zor durumda kalanlara yardım ederler inancı vardır. Bu nedenle Aleviler arasında “Yetiş Ya Hızır” deyimi yerleşmiştir. Alevilerde kurban geleneği de yaygındır. Cemlerde, Hızır orucunda, törenlerinde ve Kurban Bayramında kurbanlar kesilir. Ancak “yol bir sürek binbir” sözünden de anlaşılacağı üzere Anadolu’nun değişik bölgelerinde yaşayan Aleviler arasında bu dinsel ibadetlerin uygulanmasında çok küçük farklılıklar bulunmaktadır. Alevilerde inanç ve ibadet anlayışının kendine özgü yönleri bulunmaktadır. Bu anlayışın temeli biçimden çok özü esas almasına dayanır. Biçimsel anlamda ibadetin bir araç, olgun insan olmanın ise esas amaç olduğu kabul edildiğinden cemlere katılmak, oruç tutmak yetmez. Eline, diline, beline bağlı olmayan, en kutsal varlık olan insanı sevmeyen, olgunlaşmamış insanların ibadetleri de boşunadır. Bu kişiler Cem törenlerine alınmadıkları gibi toplumdan da dışlanırlar.Alevi inancının temeli Hak-Muhammed-Ali sevgisine dayanır. şimdide buyruğa göre inaç esaslarına bakalım üç sünnet yedi farz Alevilerin kutsal kitaplarından “Buyruk”larda yazıldığına göre Alevi yolunun temeli üç sünnet yedi farza dayanır. Bu temel esaslara uymak zorunludur. üç sünnet yedi farz şunlardır: üç Sünnet Dilini tevhid kelimesinden ayırmaya Gönlünden düşmanlığı gidere, kimseye kin ve kibir tutmaya, kıskançlık etmeye, hırsına uyup şeytana gönül vermeye. Sözü Hakkın kudreti ola, kimseyle kavga etmeye, kimseye düşmanlık yapmaya Yedi Farz Çok sır saklaya Talip binbir ise, bir otura ve bir dilden söyleye Hakkın terazisine itaat ede, yaptığı bir günaha bin özür ve niyaz eyleye, kimsenin gıybetini etmeye ve yalan yere and içmeye, yalan söylemeye Mürebbi hakkına itaat ede, emrine uya Kuşak kuşana, halifeden el alıp, tövbe eyleye Musahibini hakikatte Hak cemiyetine eriştire Halife’den tac ve kisvet kabul eyleye. Özünü şeyhlere ulaştıra Bu yol üzere olmayana sofu diye inanmayasanız. Bir kişi bunca farzdan ve sünnetten düşse, ona derman yoktur, sürgün olur, yüzü karadır. Oniki Şart Cömertlik Mutluluk İbret Gayret Sohbet Mürüvvet Şefkat İkram Tevella Teberra Oniki İşlek Evvel kendi özünü hassas etmektir Marifet tohumunu ekmektir Şefkat beslemektir Rıza eteğini tutmaktır Hikmet sıfatını sem etmektir Özünü hizmet hürmetin saklamaktır Özünü mukarribiyle hudetmektir, Özünü sabır ehline vermektir Muhabbet kilesiyle ölçmektir Takva değirmeninde özünü arındırmaktır Su ile yuğurmaktır İradet tennurunda pişmek ve ihlas sofrasına girmek , özünü dervişlere ve fukaralara sarfetmektir. Eline Diline Beline Hakim Olmak Eline, diline, beline hakim olma kuralı Alevilerin yaşamları boyunca uymaları zorunlu ahlak sisteminin adeta simgesidir. Eline bağlı olmak, elinle koymadığını almamak, diline bağlı olmak gözünle görmediğini söylememek ve beline hakim olmak haram olan cinsel ilişkiye girmemektir. Bu kural Alevi toplumunun çok güçlü ahlak sisteminin özetidir ve Alevi Yolu Dedelerimizin deyimiyle “kıldan ince, kılıçtan keskindir”. Yolun bu kurallarına uymayanlar düşkün sayılırlar. Düşkünler toplumdan soyutlanırlar, işledikleri hatanın durumuna göre değişik şekillerde cezalandırılırlar. Alevi toplumunda kadın-erkek yaşamın her alanında eşittir. Çalışırken de, ibadet ederken de kadın erkek birliktedir. Sünni geleneğin aksine tek eşlilik esastır. Başlık parası gibi uygulamalar kabul edilmez. Kadın olsun erkek olsun eşinden şikayetini Dedeye iletebilir, suçlu bulunursa düşkün edilir. Alevilerde sosyal yaşamın her alanında kadının da erkekle birlikte ve eşit olarak yeralması bunu çekemeyenlerce çeşitli iftiralara da konu olmuştur Aleviler müslümanlar Hz. Muhammed’den sonra 73 fırkaya ayrılacaklar ve Ehl-i Beytin, Oniki İmamların yolundan gidenlerin Ehl-i Beytin, Oniki İmamların yolundan gidenler Fırkayı Naciye veya Güruh-u Naci olarak adlandırılır. Demek ki Ehl-i Beyt sevgisi Aleviliğin esasını oluşturur. Tevella ve teberra anlayışı da bu sevgiden kaynaklanır. Tevella Ehl-i Beyti, Oniki İmamları, Ondört Masumları, Onyedi Kemerbestleri ve onların yolundan gidenleri sevenleri sevmek, teberra ise onları sevmeyenleri sevmemektir. Er hakk Muhammed Ali, Oniki İmam, Ondört Masum Pâk Onyedi kemerbest gözcümüz ve bekçimiz ola. Didarından katarından yolundan dergâhından ayırıp şaşırıp düşürmeye çağırdığımızda desteği olup imdad-ı res ola. üçler, beşler, yediler, kırklar, üçyüzaltmış altılar. Binbir-ler himmetleri daim, nazarları üzerimize hâzır ve nazır ola. Kutb-u âlem Şah-ı ekrem zatı tamam hayatı nıüdam desteğiri has u am, pirimiz üstadımız, melcei mülâzımımız Hazret i Hünkâr Hacı Bektaş Veli Efendimizin himmetleri kerametleri zahiren ve batınen üzerimize hazır ve nazır ola. Cümle gerçeklerin demine hu. Rojaazme

RojaazmeDecember 30, 2010, 12:03 am

Alevi İslam özünü dört kapı kırk makamda bularak "eline-diline-beline" kuralıyla "görgü cemi"nde mürşidin talibine "dar gel doğru söyle diyerek alacağını alıp vereceğini verip talibin mürşidin görgüsünden geçtikten sonra Allah huzurunda Hz. Hüseyin yolunda aklanmasıdır. Alevi eşitlik kardeşlik demokrasi laiklik demiştir. Alevilik bin defa mazlum olsan bir defa zalim olma demiştir. Alevilik engin bir sevgi denizidir. "Sudan duru sütten beyazdır" Alevilik Ali’yi sevmektir. Ali dürüst mertti cömertti yoksulun yanındaydı Haksızın yanında değildi. Böylece Aleviler bu nitelikleri taşımayanları görgüsünden ceminden uzaklaştırmıştır. Kırklar meydanına vardım Gel beri ey canlar dediler İzzet ile selam verdim Gir işte meydan dediler Sıdk ile tevhit edelim Çekilip Hakka gidelim Aşkın dolusunu içelim Kalalım mestan dediler Düşme dünya mihnetine Talip ol Hak Hazretine Ab-ı Kevser şerbetine Keşkülünü ban dediler Alevilik başka şeydir Alevi olmak başka şeydir. Alevilik Allah-Muhammed-Ali sevgisi ilkesine Kuranıkerim'e gönülden bağlı olmak görgü cemine girip alacağını alıp vereceğini vermektir. Önemli olan bir husus Oniki İmam ve Ehlibeyt yolu olan cemine girmeye hak kazanılmasıdır Nazlı niyazlı olacaksın kötü alışkanlıklara sahipsen ceme gelemezsin Nedir bu kötü alışkanlıklar Alevilikte insana zarar verecek herşey yanlış olduğu gibi insanlığa topluma yakışmayan herşey de suç kabul edilir. Suç işlediği düşünülen kişi görgüden geçerek yaptığı suçun şekline göre cezalanır. Ancak yapılan suç insana karşı yapılmışsa mutlaka razılık alınarak barıştırılıp niyazlaştırılır Görgüde yolun almayacağı önemli suçlarda vardır Bunlar adam öldürmek, haksız yere karısını boşamak, kocasını terk etmek zina yapmak, ikrar bozmaktır Bunlar suçtur yola alınmaz Yol cezası verilir. Hü Diyelim Gerçeklerin Demine Gerçeklerin Demi Nurdan Sayılır On İki İmam Katarına Uyanlar Muhammed Ali'ye Yardan Sayılır üç Gün İmiş Şu Dünyanın Safası Safasından Artık Olur Cefası Gerçek Erenlerin Nutku Nefesi Biri Kırktır Kırkı Birden Sayılır Tanrı ve insan sevgisini üreten bir anlayıştırTasavvufta amaç insan-i kamil olmaktır. Yanı tam ve kamil insan yaratmaktırTasavvufta insan-i kamil olmak nefsin terbiyesi alçak gönüllülük cömertlik gibi erdemlere sayıp olmak ve gönüllerini Tanrı-insan sevgisi ile doldurarak aydınlanma aşamasına gelmedir. Alevilik Tanrı inancı Şah-ı Merdan Ali’nin ve Hacı Bektaş Veli’nin Tanrı inancıdır. insan kendi nefsini öldürürse gerçeğin ışığı ile Tanrıyı yerde-gökte aramayan onu insanda bulan gönülde mihman eyleyen insanın halidir Halktan ayrılmış Hakka ulaşmış kişidir. Senin canını içinde bir can var o canı ara Dağının içinde bir hazine var o hazineyi ara Yürüyen dervişi arıyorsan onu senden dışarıdan arama Kendi nefsinde ara Bunun içindir ki yolun ilk koşulu bir mürşit-i kamile gönülden bağlanmaktır. İnanca sahip olmak manen yaşamasını ibadeti uygulamak inançlarımızı ibadetlerimizi ve topluluk bilincimizi mürşitlik kurumu çağdaş ve evrensel değerlerle yeniden donanımlı hale getirilmelidir Hakk Muhammed Ali Hünkar Hacı Bektaş Veli hepimizin yardımcısı olsun. Gerçeğe Hü. Rojaazme....

RojaazmeDecember 29, 2010, 11:56 pm

sayın ismini vermiyen can.. alevilik nedir'i konuşmuyoruz biiz siz emevi islamiyetini güden gülençileri konuşuyoruz madem müslümanlikdan dem vururken hayatınızda kaç kez hz hüseyin için göz yaşı döktünüz kaç kez muharemde niyetlendiniz .. ama yok siz osmanı ömeri bekiri zikredin hz muhammetin hakk'ka yürümesini firsat bilen emevi beyleriyle itifak olan bekir zikredin hani müslümsınızya. yok yok siz en son halifenin hakk'a yürümüesini bayram olarak uygulayan yezitin bayramını kutlayın adında müslümanlık diyin.. yada yezitin yaptıgı o şahşahlı mecciti cumaya gidin ehli beyit soyunu katleden yezitin arkasinda saf durun adınada müslümanlık diyin.. rançı emevilerin müslümanız deyipde asla islamiyeti secmediklerini çok iyi biliyoruz. sizler ilk olarak islam tarihini okuyun bunu yaparkende en güzel kaynak olan hz muhammedin soyundan gelen imamların yazdıklarını okuyun.. artık diyanet bile kendilerini sorgularken birazda kul olarak sizler kendinizi sorgulayın allah içinmi yoksa fettullah gülen içinmi bir şeyler yapıyorsunuz.. bence.. neyse.. saygılar..

RojaazmeDecember 29, 2010, 11:43 pm

bu bahsettiginiz kuranın kaçıncı versiyonundan beyler... iftiracılık sizlere has bir olgu sayın gülençi. alevilikde birakın iftirayı kul hakkı bile yenmez... fettullah gulen o servete nerden kondu dersiniz.. hokuspokuslamı... gözünüzü acın bakar kör olmayın.. bunu yaparkende kuranı kendinize kılıf olarak yapmayın. siz aşadaki sorularıma cevap verin beyim.. beceremiyorsan fetoamçana soyle o gelip versin cevabini .. saygılar.

İsim YokDecember 29, 2010, 9:42 pm

Siz Hz Aliyi tanımıyorsunuz. inanmak istemiyorsunuz. hz Ali efendimiz peygamber efendimizin yanında büyüdüğü için en büyük hocası peygamberimizdir. Peygamberimizin yanında büyüyen birinin Alevi zihniyetli olması olanaksızdır. Aliyi kendinde değil Kuranda ara. Sahabeler Ansiklopedisi diye 2 ciltlik bir kitap var al oku. Içine bir şüphe düşmezse kalbin körelmiş. Hakikatin ne olduğunu bilmiyorsan F Gülenın içten sohbetlerini dinle. hz Ali yi nasıl anlatıyor dinle Asıl Ali yi görürsün.

Gülen HareketcisiDecember 29, 2010, 8:31 am

Iftira ne kadar basit geliyor değil mi Allah yolunda ilerleyene her zaman yardım eder bizim işimiz bu yüzden hep rast gitmiştir. Dünyalıktan vazgeçen bu zat amerikada hicrettedir. Gerçekler ortada görmüyorsunuz. Elhamdülillah müslümanım diyorsanız eğer açın ve kurani okuyarak uygulayın. Kuranda Kulun razı olduğu kişiden ben de razı olurum demiyor. İslamın ve imanin şartlarını yerine getirenden razı olurum diyor. Ya ıslami kabul ederek uygulayın ya da bizim dinimız farklı deyin hoşgörü ile karşılayalım.

RojaazmeDecember 29, 2010, 7:49 am

Aynayı tuttum yüzüme Ali göründü gözüme." ALEVİLİK; iffet ve erdem'in kaynağıdır, hak ve insanlık ilkesidir, tüm yaratılmışlara açılan SEVGİ kapısıdır. ALEVİ sözcüğünün kökeni, ulvi (yüce)dir. Ulvilikten amaç da; cahillikten kurtulup, hakikate erişmektir, İnsan-ı kamil mertebesine ulaşmaktır. însan-ı kamil, ALİ'dir. Ali, yani ulviyet müminlere, yani gerçeği bilenlere kılavuz olur. Her neye bakılsa, göze Ali görünür; ona varmanın en kısa yolu gerçeği öğrenmektir. BİLGİ ve DOĞRULUK, ALİ'ye vergidir: O, yemez yedirir ve herkesi korur. Eğer Ali'ye varmak, Ali olmak isteniyorsa, ulviyetten ayrılmamak gerekir. Ulviyet'in karşıtı süfliyet'tir. Alevi, yaşam felsefesinin ULVİ bölümünü alır, SüFLİ (aşağılık, fena) yanından uzak durur, asla zevk almaz. ALEVİLÎK'te namaz ve oruç gibi zahiri (biçimsel) ibadetlerin yerine- LEDüN İLMÎ ve sonuç olarak SALAT-İ DAİM yani ALLAH-MUHAM-MED-ALİ'yi" PİR HACİ BEKTAŞ VELİ'yi sürekli anmak (zikretmek) vardır. Ali merttir- Ali yiğittir-Ali cömerttir. Alevi de, eğer gerçek Alevi olmak ı dilerse; mert, yiğit, olgun ve dürüst olmalıdır. Aleviliğin özü, özeti, ruhu EDEB'dir. Zaten dört kitabın özü EDEBLİ olmak değil midir? İşte, Alevi bunu özümsemiştir. Eline, diline, beline sağ ve sahip olan insandan, Tanrı başka bir şey ister mi?Halkın razı olduğu bir insandan, Hak da razı olmaz mı? CAFER-OGLU yoldan azma Sakın yanlış fikir düzme Rabbini yabanda sezme Mevlâ'nın sırrıdır insan. Aleviliği en iyi anlatan, ulu ozanlarımızın, Yunusların, Pir Sultanların, Nesimilerîn yarattığı köklü EDEBÎYATIMIZ'dir. Alevi edebiyatı tüm güzelliklerin ve insan sevgisinin eşsiz ve zengin bir kaynağıdır. Dünyada hangi insan "mutlu" olmak istiyorsa, herhalde bu engin sahillere açılmak zorundadır. Yol ve erkanımızın şakıyan bülbülleri olan kutsal ozanlarımız, ALLAH-MUHAMMED-ALİ sevgisiyle gönüllerimizi donatan Hak aşıklarıdır. EHLİBEYT YOLU'nun bu tertemiz gönül erlerine "Dinsiz, mumsöndü yapanlar, katli gerek-Kızılbaş..." diye 1400 yıldır düşmanlık yapan Süfyaniler bile, biraz insaf edip, hiç olmazsa bugün gerçekleri anlamak için Alevi edebiyatını okumalılar. Sayın MüRŞÃƒÂŽD okurlarına, Ali Gülistani'den bir gonca gülü, KUL HüSEYİN'in bir düvazi-mam'ını sunuyoruz: SEN KABE ARARSIN KABE SENDEDİR Sana derim sana dîvane aşık Sen kıble ararsın kıble sendedir Mevlam cemalim yaratmış nurdan Din, iman ararsın iman sendedir Vücudunu dört nesneden halketti Ervahından ervahına nur kattı Melekler Adem'e hem secde etti Sen secde ararsın mihrap sendedir Beri gel diyince niçin gelmezsin Okuduğun ilmin adın bilmezsin Muhabbet gömleğin bîr hoş giymezsin İMAM CAFER ilmi erkan sendedir Diline ders verdi beline kemer Muhammed-Ali'dir ol şems-ü kamer Şah Hasan Hüseyin sol imam Zeynel Bâkır'a kân olan irfan sendedir Aç gözünü de bak Musay-ı Kazım İmam-ı Rıza dan döndürme özün MüRSİD eşiğine süreğe yüzün Taki- Naki, hem askeri sendedir Muhibleri haber aldı Mehdi'den îblis'tir bâtıl ilmine hükmeden Ne gezersin Şam Şerif-i Mekke'den Sen Kabe ararsın, Kabe sendedir KUL HüSEYN'im gezmez oldu ırmağı Süreğimiz Şeyh Safi'nin süreği Muhammed Ali'dir ilmin direği Vücuduna hoş bak mihman sendedir Rojaazme

RojaazmeDecember 29, 2010, 7:44 am

Çeşitli ideolojik saplantıları olan bir takım kimseler Hz. Ali gerçeğini inkâr etmek istiyor. Bunu başaramayınca da bu defa Hz.Ali gerçekliğini saptırmaya, tahrif etmeye, toplumun önemsediği eylemlerini çarpıtmaya çalışıyorlar. Bu Hz. Ali düşmanlığı yaklaşık 1400 yıldır sürüp gitmekte. Sanırız Hz. Ali’yi sahiplenme ve onu dışlama önümüzdeki yüzyıllarda da devam edecek. Peki nedir bu kadar uğraşılan Hz. Ali kültü? Nasıl bir şahsiyettir bu Hz. Ali? Ne yaptı da günümüze kadar tartışılıyor? Yazar Abdülbaki Gölpınarlı, Hz. Ali adlı kitabının önsözünde şöyle tanımlıyor: "İnsanlar vardır; yaşarlar, ölürler, yaşayış sayfasında bir izleri bile kalmaz, zaman alanında bir sözleri bile söylenmez. Sanki doğmamışlardır, sanki yaşamamışlardır. Bir yıldız aksa göz alır, bir kuş uçsa kanadının sesi duyulur, hâlbuki bunlardan ne bir ses kalır, ne bir nefes. Dünyaya gelmeselerdi hiç bir şey eksilmezdi, gelmişlerdir, yer yüzünde hiç bir fazlalık olmamıştır. Hâlbuki insanlar vardır, ömürlerini sürüp bitirirler fakat zaman onlar için akar, düşünce onların hayatını örer, inanç onlara bağlanır, düşmanlık onlara saldırır. Bunların adları toplumu sürükler, hatıraları devletler kurar. Bunlar için kan dökülür, şan alınır. Bunlar için zulme göğüs gerilir, zulmedilir. Bir muhitte sevilmezken, bir muhitte bunlara tapılır. Bunları birisi yererken, öbürü ölesiye sever. Tarih, sanki bunların öz mallarıdır, övülüş, yeriliş, öz hakları. Bunlar gerçekten yaşamışsalar, insanın çocukluk devrindeki yalanından doğmamışlarsa şüphe yok ki, normalin üstündeki insanlardır; Peygamberlerdir, erenlerdir, aşıklardır... İşte İslam tarihinde Ali bunların birisidir, hatta birincisidir. Daha Hz. Peygamber sağken o, ölesiye sevilen öldürülesiye yerilen bir er olmuştu. Daha kendisi hayattayken mabuduna candan inanan bu ere Tanrı demek cesaretini bulanlar çıkmıştı. Adına yıllarca minberlerde lânet edilirken, o ad için can verenler vardı. "Ya Ali medet" sözü, ümitsize ümit veriyor, hastaya şifa sunuyor, kuvvet, kudret kaynağı oluyordu. ümeyyeoğullarını bu ad yıktı, onların zulmünü bu ad sahibinin oğlu Mazlum Hüseyin’in kanı boğdu. Abbasoğulları saltanatını bu ad kurdu ve o imparatorluğu, içten içe gene bu ad çürüttü. Al-i Büveyh’le Fatimiler bu adla kuruldu, Safeviler bu adla belirdi, gelişti. Mezheplerden bahseden kitaplar bu adla doldu, İslam tarihi bu adla yazıldı, tasavvuf bu ada dayandı, İslam felsefesi bu addan hız aldı, tasavvufi şiir bu adı andı. İsyanları, bu ad kopardı, ölümü bu ad hiçe saydı, kalan "ya Ali medet" dedi, düşen "ya Ali medet" ..... Hz. Ali için dünyanın kaderini değiştiren biri dersek abartmış olmayız. Hz. Ali’yi sadece bir yönlü ele alıp değerlendirenler büyük bir yanılgı içindeler. Hz. Ali’yi Arap kabileler arasında iktidar mücadelesi vermiş ve kaybetmiş biri olarak değerlendirenler yetersiz bir değerlendirmede bulunmaktalar. Böyle davrananlar hiç bir zaman Hz. Ali’yi bir bütün olarak değerlendiremezler. Dolayısıyla bu tür kişilerin yaratmak istedikleri Hz. Ali portresi ile gerçek Hz. Ali portresi çok farklıdır. Gerçek Hz. Ali, bütün insanlığın kabul ettiği ender şahsiyetlerden birisidir. Hz. Ali, düşmanlarının bile yeteneklerini, cesaretini, bilgeliğini, fedakârlığını övdüğü bir yüce kişiliktir. Alevice deyimle o "Allah’ın Arslanı"’dır. Hz. Ali, yaşamıyla, düşünceleriyle, eylemleriyle günümüzde de dara düşenlerin sığınağı durumundadır. "Yetiş ya Ali" sözü boşuna söylenmemiştir. Yazarında belirttiği gibi, tarih boyunca zor durumda olanların adeta duası olmuştur. Hz. Ali’nin dini tarafını, kutsallığını bir tarafa bırakıp, onu sosyolojik ve siyasal olarak değerlendirirsek bile, insanlığa ne kadar çok katkı yaptığını görmüş oluruz. Hz. Ali’nin Mısır Valisi tayin ettiği Malik Bin Ejder’e hitaben yazdığı mektup adeta bir yöneticilik manifestosu niteliğindedir. Nitekim bu mektup önemli üniversitelerde ders olarak okutulmaktadır. Hz. Ali bu mektubunda sadece kendi çağının ilerisinde değil, aynı zamanda şu yaşadığımız 2000’li yıllarında çok çok ilerisinde olduğunu kanıtlamıştır. Zaten Hz. Ali bazı ahmakların iddia ettiği gibi sahte bir kahraman olsaydı, günümüzde adı anılmazdı. Hz. Ali gerçekliği yeterince anlaşılmak istenmediği için bazı sivri zekâlılar onu hakir görmeye, çeşitli sıfatlar yükleyerek basitleştirmeye çalışıyorlar. Bilinmelidir ki; güneşin doğuşu nasıl engellenemiyorsa Hz. Ali gerçekliği de engellenemeyecektir. Bizler Hz. Ali’nin o erdemli yolunda olduğumuz, Hz. Ali gerçekliğini bildiğimiz ve Hz. Ali’nin adıyla kendimizi andığımız için şanslı sayıyoruz. Bizler bütün zorluklara rağmen Hz. Ali’yi sahiplenmeye devam edeceğiz. Hz. Ali sahiplenilmesi gereken bir yol çizmiştir. Eğer Hz. Ali’nin çizdiği bu yol insanları yanlışa yönlendirseydi, şüphesiz insanlar o yola gitmezdi. Nitekim yaşadıkları dönemde kendilerini Tanrı dahi ilân eden imparatorlar, krallar günümüzde unutulmuşlardır. Burdan çıkardığımız sonuç; Hz. Ali’nin yolu doğrudur. Bu yol insanı her türlü tehlikeye karşı korumakta, karanlıktan aydınlığa, yokuştan düzlüğe, zor durumdan rahata çıkarmaktadır. Birilerinin bunu yok sayması, inkâr etmesi bu tarihsel gerçekliği engelleyemez. Hz. Ali düşünceleri, felsefesi, yaşam biçimiyle insanlığa yol göstermeye devam edecek. Dünya döndükçe, insanlık var oldukça Hz. Ali de var olacaktır

RojaazmeDecember 29, 2010, 7:37 am

~*~*~*~ La Feta İlla Ali La Seyfe İlla Zülfikar ~*~*~*~ Hakkımızda "Alevilik, İslamdır. Hakk-Muhammed-Ali yolunun Kırklar Meclisinde olgunlaştığı ve Oniki İmamlarla devam eden; İmam Cafer-i Sadık’ın akıl ölçüsünü rehber olarak alan, Horasan erenlerinin himmetleriyle Anadolu’ya gelen Hazret-i Pîr’le ve ulu ozanlarımızın nefesleriyle hayat bulan inancın adıdır. Alevilik inancı, hayatın amacını insanın ham ervahlıktan çıkarak insan-ı kâmil olup özüne dönmek olarak tanımlar. Bunun için de; Mürşid, Pîr ve Rehber huzurunda ikrar verilerek Dört Kapı Kırk Makam aşamasından geçilir. İnancımızın uygulandığı mekân cemevidir." Neden Aleviyizbiz? Yaşamı, evreni, dünyayı, insani ve bütün bunlarla ilintili ne varsa; doğru tanımlamak, kavramak, anlamak için Aleviyizbiz! Yaşamı doğru bir şekilde yaşamak için Aleviyizbiz! Neden Aleviyizbiz? Kuranı kutsal kitap. Hz. Muhammed`i peygamber, Hz. Ali`yi ve On İki imamları rehber, Hacı Bektaş Veli`yi Hünkar, Pir Sultan Abdal`i Pir olarak bildiğimiz için Aleviyizbiz! Neden Aleviyizbiz? Asırlardır yok edilmek istenen, baskılara, katliamlara, iftiralar maruz kalan mazlum bir toplumun, haksızlığa ve zalimliğe boyun eğmeyen bir toplumun üyesi olmak için Aleviyizbiz! Neden Aleviyizbiz? Elimize, belimize, dilimize sahip olmak için, Aşımıza, işimize eşimize sadık olmak için, Özümüze, gözümüze, sözümüze bağlı kalmak için Aleviyizbiz! Neden Aleviyizbiz? Asırlardır insanlığa ışık tutan erenlerin, evliyaların, cümle kamil insanların şerefli ve aydınlık yolunda yürümek için Aleviyizbiz! Neden Aleviyizbiz? Yozlaşıp değerlerimize yabancılaşmamak için, Yobazlaşıp gerici gelenekleri inanç diye bilmemek için, Serçeşmeden yoksun kalmamak için, Yoksul olmamak için Aleviyizbiz! Bütün yozlara ve yobazlara inat ALEVİYİZBİZ!

RojaazmeDecember 29, 2010, 7:13 am

sayın gülenci.. bir toplumu eleştirmeden önçe ilk olarak islam tarihini iyi okuyunuz... ehli-beyit taraftarlarına yapılan zülümleri. kuranın kac kez yazıldıgını. hadislerin kac adet oldugu kactanesi emevi zihniyeti oldugu. bunun gibi binlerce soru.. ama yok sizler daha dune kadar izmir hısar önundeki hocalık yaparken nasıl sayılı zenginler arasına girdigi dahi bilmezsiniz yada gizli kasetler yayınlayıp tinsah göz yaşlarıyla cebinizdekileri aldigini yoksa hiç gelişmemiş ulkelerde kurdugu okullarda ajan ustu olarak kullandıgınıda bilmiyorsunuzdur.. degerli can . ilk olarak sabah kalktıgınızda kapınızı supurun bizler coktan supürdük.. aşk-ı nıyazlarımla...

RojaazmeDecember 29, 2010, 6:23 am

ayın gülen hakaretçisi... Hiç kimse kendisini ve bizleri kandırmaya çalışmasın. Bizler Aleviyiz, Alevi olarak yaşayacağız. Hiç kimsenin bizleri asimle etmeye, inancımızdan vazgeçirmeye hakkı yok. Bizler Aleviliğe inanıyoruz. yaşamımızı bu inanç doğrultusunda yaşamaya çalışıyoruz. İnancımızın yanlışlığı – doğruluğu yalnız bizleri ilgilendirir. Birilerinin çıkıp ta “Aleviler yanlış ibadet ediyorlar” demeye hakkı yok. yanlışsa da bizlerin sorunu, doğruysa da. Bizler inandığımız gibi yaşayacağız. Bizler gönüllü bir şekilde Alevi inancını benimsedik. Hiç bir zorlamayla Alevi olmadık. Gönüllü Alevi olduk ve bundan da yani Alevi olduğumuz içinde çok mutluyuz. Bizler gönüllü bir şekilde Alevi inancına inandık ancak ne var ki Aleviliğe inanmamamız, Alevilikten vazgeçmemiz için dolaylı ve direkt baskılara maruz kalıyoruz. Hiç kimsenin ne adına olursa olsun, gerekçesi ne olursa olsun bizlere başka bir inancı dayatması, bizleri zorla Alevi inancına inanmaktan vazgeçirmeye çalışmasını kabul etmeyeceğiz. Israrla doğru bildiklerimizi savunacağız. İnanç özgürlüğü en temel insan haklarından biridir. İnsan istediği inancı seçmekte özgürdür. Başka insanlara zarar vermediği müddetçe istediği gibi ibadetini yapmakta özgürdür. Doğru olanda budur. Ne var ki tarihten günümüze inançları bir iktidar aracı olarak görenler, dinleri toplumları yönlendirmede bir araç olarak kullananlar çoğu zaman bu temel insan hakkını görmezden gelerek kendi doğru buldukları inançları – her türlü yolu mubah görerek- dayatıyorlar. Alevi toplumu tarihten günümüze bu tür dayatmalarla karşı karşıya kalmıştır. Dayatmalardan ziyade olmadık katliamlara, baskılara maruz kalmıştır. Bu maruz kalmalar sekil değiştirmiş olarak günümüzde de devam etmektedir. Biz Aleviler hiç kimseye “sizin ibadetiniz yanlıştır, sizin ibadet yeriniz doğru değildir“ demiyoruz. Diyoruz ki: „Alevilik bizlerin inancı ve bizler Aleviler olarak cemevinde cem ibadetini yapıyoruz“. Ancak bizlere ısrarla, „sizlerin ibadet yeriniz cemevi değil, ibadetiniz cem değil, başka bir ibadet biçimidir“ diyorlar. Yani kısacası „bizlerin ibadethanelerine gelin bizler gibi ibadet edin, bizler gibi yaşayın“ diyorlar. İşte insanın en temel hakkı olan inancını seçmede özgürlük burada yok sayılıyor. Hiç kimsenin Alevilere kendi inancını dayatmaya hakkı yoktur. Tarih boyunca baskılara katliamlara göğüs gerdik. Şimdide gereceğiz. Ama asla inancımızdan vazgeçmeyeceğiz. Biz Aleviler nasıl başkalarının inancına saygı gösteriyorsak başkaları da inancımıza saygı göstermek zorundadır. Bu bir lütuf değil, en temel insani hakkımızdır.

RojaazmeDecember 29, 2010, 6:14 am

sayın gülençi .. basma kalıplar içindeki zihniyetinizle aleviligi yok gören bir körlük içerisndesiniz siz kimsinizki alevili islama davet ediyorum deme curetine sahipsiniz asıl alevilik ve islamiyet nedir bu ögrenin alevilik nedir islamiyet nedir. sizlerin gütdügü o emevi islamiyetimi yoksa bizlerin enel-hakk islamiyetinmi sizlerin o katliyamcı yalancı düzenbaz emevi yezit inkarci iftiraci kul hakkı yinen islamiyet bizlerin saten olmamaz çünkü bu güdülen islamiyetin niymetlerini bizlerin itleri dahi yemez kaldiki siz saten körsunuz anlatmak istenileri dahi anlamayackadarda boşsunuz..

mersinliDecember 28, 2010, 11:20 pm

evet degerli kardesim degisime ugrayan carpitilan yuzlerce hadis var malesef. degistirilemiycek olan ve korunan Allah kelami kuran dir.evlerimizde takvim sayfalarinin arkasindaki bir cok hadis denen ama dogrulugu olmayan yuzlerce yazi vardir. yarin istersen sana bir cok hadisi kitap ve takvim adi vererek aktarrim. ama tabiki peygamberimizin gercek yasadiklarini anlatan hadisler olmasa yolumuzu goremezdik. ve o kutsal hadislere ve sozlere hayatimizla sadik ve itaatteyiz tabiki. guclu inancini ve kurana olan bagliligini takdir ediyorum ama bu site ve veyis beyle ilgili seviyeli elestirilerine saygi duymakla beraber dusuncelerine katilmiyorum. kendi adima veyis beyin dusuncelerinde katilmadiklarim olsada bilgili,saygin ve degerli bir insan olarak calismalarinin topluma faydali ve emek dolu calismalar oldugunu goruyorum.saygilarimla

Gülen HareketcisiDecember 28, 2010, 9:55 pm

Mersinli arkadaş senin hadisler hakkında görüşlerini kabul etmiyorum. insanlar topladı evet doğru. Ama değişmesi düşünülemez. Söz konusu hadisler alemlerin peygamberinin yaptığı davranışlar ve sözlerini içermekte. düşünun Allah sen olmasaydın bu alemi yaratmazdim diyor. Allah en sevgili kulunun hadislerinin değişime uğramasına izin verirmi. Bir çok hadis aktarıci zatta bunun önemini anlayarak daha fazla özen göstermişlerdir. kitap haline getirmişlerdir.

Gülen HareketcisiDecember 28, 2010, 8:34 pm

Mersinli kardeşim Veyis bey sitesinde kendi adına konuşuyor. Ben de demek aleviler böyle diye bir genelleme yaptım. Iğneleyici sözlerin aleviliği din üstü görenleredir. Gülen hareketi hoşgörüyü prensip alır. ancak bu gibi düşünenleri de uyarmak herkesin görevidir. Veyis bey alevilik artık dinden önceki durumundan çıktı ıslamın nurlu ellerindeyız eskiye dönüşün hayallerini kurmayın.

Gülen HareketcisiDecember 28, 2010, 8:23 pm

Cepten yazıyorum bi isim çıktı yarıda bıraktım yazımı devam ediyorum. Bu sürede balkanlardan toprak kaybı olmamıştır Bunun nedeni hoşgörü politikasıdır Osmanlı hiçbir zaman haklı din dil mezhep felsefi görüş değişikliğine zorlamadı Değişiklik olduysa da kültürel etkileşim sonucunda olabilir Bu değişiklik zorla değildir Veyis bey kendi adınıza konuşuyorsunuz Alevilik artık ıslam çatısı altında. Kuran ışığında. Türkiy geneli bir anket yapın alevilik din midir diye halk versin cevabı.

mersinliDecember 28, 2010, 7:38 pm

aleviligin muslumanliktan dislanmasi konusundaki sozleri yanlis buluyor ve degerli kardesime katiliyorum. site yoneticisi degerli veyis beyin Alevilik din ustudur din disidir sozune katilmiyorum. din Allah a ulasmanin yoludur bencede. saygilarimla

mersinliDecember 28, 2010, 7:33 pm

Degerli kardesim, kesinlikle Kuran anayasamiz, kilavuzumuz, yonlendiricimiz, isigimizdir.Allah in hidayetiyle kuran i onlarca kere hatmetmis birisi olarak seninle her kelimesinin ayri mucizesini ortak noktalarimizla tartisir ve onaylarim.hadisler ayri konudur,cunku hadisler sonucta insanlar tarafindan toplanmistir.ama kuran Allah kelamidir.Seninle ayristigim iki nokta var degerli kardesim.Oncelikle alevileri savunmak bana dusmez, aleviligi mezhep,yada sosyal topluluk, yada islamin bir kolu yada ne istersen adlandir ama aleviligi elestireceksen veya seviyeli olmayan sozler sarfedeceksen lutfen kendini gulen hareketcisi olarak adlandirma.cunku yillarini maddi manevi bu harekete adamis bizlere yanlis olur bu. bu ulkedeki bircok mekanimiza buyur gel, hic birinde aleviler icin senin sarfettigin sozleri kullanmayiz.Allaha inanan durust olan hic bir topluluga basit sozler etmeyiz.Ayrica ikinci noktayi sana senin gibi kurandan ornekle vereyim.inna ekremekum aind Allah u atkakum,yani Allah in yaninda en muhterem olaniniz inanci kuvvetli olaninizdir. sunniler, aleviler, muslumanlar, hiristiyanlar demedi yuce Allah.yani yuregimizdeki Allah inancina gore ona yakinligimizi kabul etti.buna dikkat cekmeni rica ederim.Ayrica site yoneticisi arkadasimada sunu belirtmek isterim, tabiki bu benim sahsi fikrim ve beni baglar,Aleviligin inanc degerlerine saygi duyuyorum, ama yasadigim yorelerde yada anadoluda alevi kardeslerimize sordugumuzda muslumaniz ve aleviyiz diyorlar. yani isalamdan kendilerini soyutlamiyorlar.islam deyimi hazreti ibrahimden beride vardi. yani peygamberimizden daha once tabiki. bu ornegimde kurandandir bakabilirsiniz.Alevilik veya diger dinler yada diger fraksiyonlar, yada diger mezhepler tabiki konusulmali tartisilmali yorumlanmali. Tartisilmiycak tek hakikat yuce Allah in varligi , tekligi, evvelsiz ve sonsuz olmasi ve daha satirlara dokulemiycek kadar cok olan ustun ve essiz vasiflaridir. Allah u ekber. saygilarimla

İsim YokDecember 28, 2010, 7:32 pm

Degerli kardesim, kesinlikle Kuran anayasamiz, kilavuzumuz, yonlendiricimiz, isigimizdir.Allah in hidayetiyle kuran i onlarca kere hatmetmis birisi olarak seninle her kelimesinin ayri mucizesini ortak noktalarimizla tartisir ve onaylarim.hadisler ayri konudur,cunku hadisler sonucta insanlar tarafindan toplanmistir.ama kuran Allah kelamidir.Seninle ayristigim iki nokta var degerli kardesim.Oncelikle alevileri savunmak bana dusmez, aleviligi mezhep,yada sosyal topluluk, yada islamin bir kolu yada ne istersen adlandir ama aleviligi elestireceksen veya seviyeli olmayan sozler sarfedeceksen lutfen kendini gulen hareketcisi olarak adlandirma.cunku yillarini maddi manevi bu harekete adamis bizlere yanlis olur bu. bu ulkedeki bircok mekanimiza buyur gel, hic birinde aleviler icin senin sarfettigin sozleri kullanmayiz.Allaha inanan durust olan hic bir topluluga basit sozler etmeyiz.Ayrica ikinci noktayi sana senin gibi kurandan ornekle vereyim.inna ekremekum aind Allah u atkakum,yani Allah in yaninda en muhterem olaniniz inanci kuvvetli olaninizdir. sunniler, aleviler, muslumanlar, hiristiyanlar demedi yuce Allah.yani yuregimizdeki Allah inancina gore ona yakinligimizi kabul etti.buna dikkat cekmeni rica ederim.Ayrica site yoneticisi arkadasimada sunu belirtmek isterim, tabiki bu benim sahsi fikrim ve beni baglar,Aleviligin inanc degerlerine saygi duyuyorum, ama yasadigim yorelerde yada anadoluda alevi kardeslerimize sordugumuzda muslumaniz ve aleviyiz diyorlar. yani isalamdan kendilerini soyutlamiyorlar.islam deyimi hazreti ibrahimden beride vardi. yani peygamberimizden daha once tabiki. bu ornegimde kurandandir bakabilirsiniz.Alevilik veya diger dinler yada diger fraksiyonlar, yada diger mezhepler tabiki konusulmali tartisilmali yorumlanmali. Tartisilmiycak tek hakikat yuce Allah in varligi , tekligi, evvelsiz ve sonsuz olmasi ve daha satirlara dokulemiycek kadar cok olan ustun ve essiz vasiflaridir. Allah u ekber. saygilarimla

Gülen HareketcisiDecember 28, 2010, 7:27 pm

Osmanlı tarihini iyice araştırın yazılı belgeler yetmezse bizzat balkanlara gidin osmanlıyi gözlerinizle görün. Benim atalarım 600 yıl dünyaya hükmetmistir. Bir devletin uzun ömürlü olma sebeplerinden biri de hoşgörü politikasıdır Bu abbasilerde de öyledir askeri gücü daha fazla olan emevilere göre daha uzun ömürlü olmuşlardır Özellikle Balkanlar dedim neden mi 1402 Ankara Savaşından sonra osmanlı 11 yıl sürecek fetret devrine girdi 11 yıl taht kavgaları vs sebeplerden padişahsiz kaldı bu sürededevami var

Gülen HareketcisiDecember 28, 2010, 6:59 pm

Yazdığınız yazıdan anlıyorum ki dine karşı bir cephe almış durumdasınız. Aleviliği din üstü bir oluş olarak kabul ediyorsunuz. Yani alevilik dinde akıl ve zekayı kıstas alan bir felsefedir diyorsunuz. Insanlar var oluştan beri aklen ve mantıken çözümleyemedikleri konularda dine ihtiyaç duymuşlardır. Dogmatizm bu sebepten ortaya çıkmıştır. Büyük filozof Imam Gazali bir kitabında ismini hatırlayamayacağim şöyle der Felsefe yoldur din ise gözdür. Göz olmadan hiç bir yolda ilerlenemez.