Ziyaretçi Defteri

Site Yöneticisi - Veyis HaydardedeoğluDecember 28, 2010, 8:53 am

Değerli site okuyucuları, Alevilik hiç bir zaman herhangi bir cemaat veya mezhep sahibi olmamışdır. Ancak mezhep ve benzeri saptırmalar yakıştırılmışdır. Doğru 4000 yıl önceki Alevilik saf ve kirletilmemiş olarak yaşamışdı. Ancak ne zaman Anadolu halkına Arap İslamiyeti baskı yoluyla kabul ettirilmeye başladı yani 15. yüzyıla kadar da Alevi Sünnü ayırımı yoktu. Bu ayrışma sitemizin farklı konularında işlendi ancak Arap Halfelik asası El Ahzar-Kahire'den alınıp Istanbul'a getirildiği günden buyana Anadoluda yapılan asimilasyon sonucu Alevi Sünnü toplumu diye sosyo-kültürel ayrışma yapılmışdır. İşte bu bağlamda asimilasyona karşı çıkan kesim Alevilik diye ayrışma yoluyla inançlarına devam etmişlerdir. Osmanlı rejiminin yaptığı baskı, zulüm ve kültür kirletmesi günümüzde bile devam etmektedir. Saf, temiz Alevi köylerine Cami yaptırıp, imam vermekle, anlamadığı bir dilde ibadet yaptırılmaya zorlamakla kirletilmeye devam edilmektedir. Aleviliği İslamın içinde veya dışında görmek yanlışdır. Zira Alevilik heteredoks düşüncedir. Yani dinler üstü bir felsefedir, akıl ve zekaya ışık tutan bir akademik yol, düzen, adelet sistemidir. Tek tanrılı dinler geldiği günden buyana insanların zeka gücüne darbe vurulup, düşünce ufuklarına ipotek konulmuşdur. Değişmez kurallarla donatılmış tek tanrılı dinlerin kitapları hakim kalıp, yani insandaki akıl ve zeka gücü yok sayılarak, insanlığın yenilikci tarafı hiçe sayılmışdır. Sitemizin eski sayfalarında olan fkıh uzmanı Dr Tarıq Al Swaidin çalışmasını Ana Sayfamıza alacağız. Lütfen bu sayfaya bakınız. Ayrıca Aleviliği Ortodoks Solcular Kireletiyor yazımızıda okudukdan sonra yorum yapınız. Sayın Gülen'le iligili sitemizde ayrıntılı bilgilerde bulunmaktadır. Hoşca kalın, dostca kalın sevgiyle kalın.

Gülen HareketçisiDecember 27, 2010, 10:48 pm

Bir çok yerde büyük patlama teorisini ve evrenin genişlemesini kanıtlayici yazılar. Kuran ı Kerim bunu asırlar öncesinden bildirmiştir. Zariyat süresi 47. Ayette Biz onu yani evreni büyük bir kudretle yarattık. Şüphesiz onu genişleticiyiz. Diyor. Bunda şaşılacak bir şey yok şüphesiz kuran doğrudur. Nisa süresi 59 da ise Allah 'Allah a ve peygambere itaat edilmesini' emrediyor. Lütfen Kuran ve hadisler ışığında ilerleyelim. Ayrıca mersinli kardeşim sünnilik ve alevilik mezhep değildir sadece sosyal bir ayrım için kullanılan kelimelerdir.

Gülen HareketcisiDecember 27, 2010, 9:42 pm

Ben aleviliğe ve alevilere sosyal bir ayrım yapmıyorum. Yakın akrabalarımda alevi var. Ancak onlar islama sim sıkı bağlılar. Ve bizim görüşümüze göre uyarmadığımiz her kişi diğer tarafta bizden hesap soracak. Neden bana anlatmadın diyecek. Lütfen.. karar vermede aklınızı kullanın.

Gülen HareketcisiDecember 27, 2010, 9:34 pm

Gulenin bahsettiği şey (4000 yıl önce) sizin anladığınız alevilik değildir. Değiştirilmemis saf aleviliktir. Siz kendi kafanızdan bir şeyler kurgulayarak aleviliği 3-4 asır önce değiştirdiniz. Yeni oluşturduğunuz saçmalığın islamla bağdaşan hiç bir noktası yoktur. Aleviliği bir din olarak kabul ediyorsanız eğer, sizi islama davet ediyorum. Ayrıca sadece 1 konuya cevap verdiniz kapsamlı bir cevap alamadım.

mersinliDecember 27, 2010, 9:18 pm

Kendisine Gulen hareketcisi diyen arkadasin tam tersi Gulen hareketinin karsisinda bir sempatizan oldugunu saniyorum.bu sozlerle aleviler ve gulen cemaati karsi karsiya getirilmek istenmektedir. cunku bu hareketi iyi bilen ve icinde bulunmus biri olarak tam tersine Alevilige ve Alevilere buyuk saygimiz oldugunu belirtmek isterim.Gulen cemaati yada gulen hareketi kesinlikle aleviligi ve alevileri muslumanligin , edepli yasamin, ahlaki ve insani davranisin nadide degeri olarak kabul eder,. Alevilik, ve aleviler muslumanligin diger mezhepleri sunnilik, hanefilik,safilik, hambelilik gibi serefli bir mezhebidir. tabiki aleviligin yada tum mezheblerin yada dinlerin mensublarinin yasam tarzlari konusulabilir tartisilabilir, ama bu yapilirken toplumlara seviyesiz yakistirmalari yapmak yanlistir. ve gulen hareketi bunu siddetle red eder. sayin site yoneticisinin ve diger alevi site ziyaretcilerinin sabrini saygiyla karsiliyorum. ama boyle yazan arkadaslarin seviyeyi dahada dusurecek yazilarinin yakinda gelecegini gormek hic kimseyi sasirtmamali.kimse seviyesiz iftiralari Gulen cemaatine yada Gulen hareketine yakistirmasin lutfen. kotu soz her zaman sahibine aittir ve sahibinin seviyesini ve karekterini temsil eder.saygilar.

Site Yöneticisi - Veyis HaydardedeoğluDecember 27, 2010, 5:19 pm

Sevgili Gülen Hareketcisi, güzel Türçenizle yazdığınız eleştiri Gülen hareketini yansıtmıyor. Oysa Sn Fethullah Gülen'in hazırladığı bir dinleti kasetimiz var elimizde, bu kaset Avustralya Woollongong kentinde yapılan bir seminerde verilmişdir. Sn Gülen'e göre Türkmen ve Yörüklerin Alevi kökenli olduğunu savunmaktadır. Alevilik 4 - 5 asırlık değildir. Zira medeniyetler çok tanrılı dinden tek tanrılı dine geçmelerinden de önce vardı. Yani 4000 yıllık bir geçmişe sahipdir. Görülen o ki, bu konuda sınırlı bilgiye sahipsiniz, lütfen sitedeki bilgileri okumaya devam edin. Hoşca kalın, dostca kalın sevgiyle kalın.

Gülen HareketçisiDecember 27, 2010, 10:32 am

Alevilik masa başında kurgulanmış bir saçmalıktir. Bazı insanların işlediği günahları dine dayandırma çabasıdır. Kuran da Allah katında tek din islamdir. Ayeti geçmekte. Din içinde din çıkarmak fitneden gelir. Alevilere sosyal bir ayrım yapmıyorum. Ama derin sandıkları kültürleri 4_5 asırlık bir yalandan ibarettir. Kendilerini avutmaktan başka bir şey yapmıyorlar. Cem de yapılan bir ayin ile günahsız kalacaklarını düşünmek kendini kandırmaktan başka bir şey olamaz. Ehli beytin yanından bile geçemezsiniz. Peygamber torunlarının yolunda olanlar onun adını dünyaya duyuranllardir. Peygamberimiz bir hadisinde benim namı celilim güneşin doğup battığı her yere gidecektir diyor. Elbet bir gün sizlere de gelecektir. Yakın bir zaman içinde dünya silkinip kendine gelecektir. Sizler kendi kabuğunuzda yalanlarınızla birlikte çırpınmaya devam edin.

kalpsizDecember 11, 2010, 1:00 am

kimse aleviulik yok demesin aleviligi gizlemesin haykırsınlar dünyaya biz aleviler baş eğe eğe yakıldık yıkıldık asıldık bundan sonra bizde varız demeye varmısınız canlar biz pirsultan abdalız biz hacı bektaşı veliyiz biz sivasta yakılanlarız canlar hep birlik olalm

Site YöneticisiDecember 4, 2010, 9:59 am

Sevgili Mersinli kardeşim, söyledikleriniz o kadar gerçek ki, 4000 yıllık Alevilik bilgisi birkaç sayfayda anlatılması oldukca zor. Elbette eksiklerimiz var. Bu eksikleri sizler gibi değerli okularımızın vereceği bilgilerle bütenleşip bir bilgi çeşmesi oluşturacağız. Siteye koymak istediğiniz bilgileri lütfen bize İletişim sayfamızda olan e-posta aracılığığla gönderin, değerlendirme yapıp sitemize koyalım. Çukurova Alevileri konusunda söyledikleriniz doğru, çünkü o yörede Nuseyri düşüncesi daha ağırlıklı. Ne varki, sindirilmeye çalışılmış Aleviler bir zamanlar sol ve sol düşünceye soyunarak Aleviliği bir din olarak gördüler ve Alevilik din ve mezhep düşüncesi içerisine sıkıştırılıp kirletilmeden kurtulamadı. Günümüzde bile, eski solcular bu seferde ortodoks solculukla hala Aleviliği kirletmeye devam ediyorlar. Gençlik konusuna gelince Anasayfamızda Alevi Gençliğinin Sorumluluk ve Engelleri konusunda geniş bilgi var okursanız sevinirim. Hoşca kalın, dostca kalın, sevgiyle kalın, gerçek erenlerin demine devranına hüüü.

Site AdministratorNovember 26, 2010, 6:04 pm

Dear Don, thank you for your kind assessment of this website. Through this site, we reach many readers around the globe. As for your question, let me emphasize this unique dissimilarity with Alevi faith to the others. The religion age is about 2000 years and Alevi faith existed for over 4000 years. Indeed, other religions would have been influenced by this religion in many facets of moral and social values. The very doctrine of Alevi faith for centuries has been embracing all color; race and gender thus refute categorization between mankind. Intermarriages are becoming norms of multiculturalism hence being tolareted by all religions. However Alevi faith promotes integration through inter cultural marriages

mersinliNovember 23, 2010, 10:57 pm

merhaba saygideger Veysi hocam. emek,bilgi,ve ilim dolu sayfanizi saygiyla ve takdirle takip ediyorum. fakat hala eksikleri oldugunu dusunuyorum.bu eksik aleviligin bir siteye sigamiycak kadar buyuk olmasindan kaynaklidir tabiki.size soracaklarimizi nasil ulastiracagimizi oncelikle gormek adina mesajimi iletiyor ve merak ettigim konularda cevaplarinizi bekliyorum. turkiyede cukurova alevilerinin kurana ve muslumanliga ic anadolu yada diger bolgelerdeki alevilerden daha fazla yakin ve duyarli olduklarini dusunuyorum.bunu anadolu aleviligi dusuncesi ve yasam bicimi muslumanliktan onceye dayanir cevabini eksik buluyorum.buna katiliyormusunuz. aleviler gecmisteki baskilardan sindirilmeye ve yokedilmeye maruz kaldilarsa neden simdiki ozgur ortamda daha fazla seslerini cikarmiyorlar, neden avustralyada yada turkiyedeki zengin aleviler hep geri planda kalarak ekonomik durumlarini koruma adina sessiz duruyorlar,ve ozellikle genc nesil neden alevilikten cok uzak ve bilgisiz. aydin ve insan sevgisi dolu olduklarina inandigim tum alevi arkadaslara ve size saygilarimla. mersinli

Don O'ConnorNovember 13, 2010, 8:18 am

I've spend extensive time on your website. It bears excellent philosophy. Let me ask two questions. You are asserting that the notion of Alevi belief is based on love, peace and brotherhood hence heterodoxy. How come, the other religions don't have a bit of Alevi influence in the execution of their values. How does Alevi doctrine view inter marriages between Islam, Christians and Jews?

Site YöneticisiOctober 9, 2010, 3:16 pm

Sevgili İsmail can, bu konuda sitede oldukca geniş bilgi var ama yinede sorunuza buradan cevap vereyim. Hrıstiyanlık 2000, İslamiyet ise 1300 yaşında. Dolaysıyla Türkmen ve Yörük toplumları 4000 yıldan fazla yaşamaktadır. İnançlarımız Şamanizme dayandığı için Şamanizmin yaklaşık 8000 yıllık tarihi var. Aleviliğin güzel yanı evrimsel olması, dünün düşüncesi bu gün için yaşlanmış sayılması itibaryle sürekli çağın ilerisinde olmuş çağa yenilikler katmışdır. Ayrıca, Alevilik heteredoks düşünce olduğu için dinler üstü bir düşünce akımı, sosyal adelet düzeni, sosyo-ekonomik sistem, ekolojik değerlere saygılı, doğa ve insan sevgisiyle yoğrulmuş insana odaklanmış yaşamı düzenleyen bir siyasal rejimdir. Hoşca kalın, dostca kalın, Alevice kalın. Gerçek erenlerin demine devranına hüüü.. Veyis Haydardedeoğlu.

İsmail ÇELEBİOctober 8, 2010, 6:07 pm

sevgili Veyis hAYDARDEDEOGLU önce saygılar sunar aşk ile niyaz ederim benim size bir sorum olacak cevaplarsanız çok menmun olurum. Aleviliğin doguşumu önce İslamlıgın doguşumu öncedir. saygılar

Site YöneticisiSeptember 19, 2010, 2:50 pm

Sevgili canlar, İran ve Arap ülkelerinde inanç olarak kabul edilen Şiilik, Anadolu Alevililiğinden oldukca farklıdır. Hatta, Türkiye'deki Alevilik konusunda bilgileri bile yok. Hz Ali , Hasan ve Hüseyin sevgisinden başka hiç bir inanç, biyolojik, sosyo-kültürel ve töresel bağlantı yoktur. Ancak, Irak'da Erbil ve yöresinde yaşayan Türkmen'ler Anadolu Aleviliği ile yaşamya çalışan insanlardır. Nasıl ki, Türkiye Alevileri arasında sünnüleşme başladıysa (namaz, niyaz ve oruç) Bunlarda da Saddam zamanında baskı altında kaldıkları için kültürde kirlenme başlamışdır. Aleviler üzerinde o kadar kitaplar yazıldı ve çizildi ki, Aleviliği temel ilkesinden saptıran yazarların çoğu Sünnü kökenli, diğerleride Sünnüleşmiş Alevilerdir. Biz Avustralya'da yaşayan Aleviler olarak birçok Arap kökenli Şii dost ve arkadaşımız var ve bu konuda birçok bilgi alış verişi yaptığımız için bu konuları daha yakından biliyoruz. İran ve Arap Alevileri ehlibeytden başka bir şey bilmedikleri gibi insana, bilim ve akıl gücüne dayanan inanç diye hiç birşey bilmiyorlar. Türkiye'de olan 4 kapı, 40 makam erkanından bi haberler. Dolaysıyla, Arap kökenli bir kişinin ortaya çıkıp da, Aleviliği tekrar canlandıracağım demesi son 15 yıldan buyana gelişmekte olan Aleviliğe fren koymaktan başka işe yaramaz. Hoşca kalın, dostca kalın, gerçek erenlerin demine devranına hüüü...

RojaazmeSeptember 19, 2010, 2:14 am

Degerli can... 1. Bu tür soylemler tamamen asparagasdır yani uydurmadır. 2.Anadoluda yaşayan aleviler saten birdir bir düşünür bir ibadet ederler dagınık gibi görünselerde bir yürektirler. siz isderseniz ilk olarak şia inaçlarını ve alevi inaçlarını bir arştırın göreceksinizki şia alevilerinin ve anadolu alevilerinin birleştigi tek nokta ehlibeyit sevgisidir. ibadet ve inanış olarak şia alevilerinin uyguladıgı ibadet tamamen süni inanış ve ibadetidir. şünuda unutmayın'ki alevilerin birleşmesi için seyit mehammed efsanesine degil alevi hak ve taleplerinin kabulunden gecer.. saygılar

can erenlerSeptember 17, 2010, 6:30 pm

bir efsane anlatılıyor anadoluda şiiler arasında aleviler arasında ehlibeyt soyundan gelen biri adı muhammetle başlayan bir zat 40 yaşında ortaya çıkıp alevilere şii caferiolanlare önderlik yapıp yol gösterecekmiş 3 sene sonra ortaya çıkacakmış dagılan alevileri bir araya getirip alevi halkının asimile olmaması için allah yolunda mücadele edecekmiş bu pirin ismi seyit muhammet diye devam ediyor bu konu hakkında beni aydınlatırmısınız teşekürler

HAYDARSeptember 8, 2010, 6:28 am

Bü üLKEMİZDE BİRİ ÇIKIP BANKA SOYUP ,VEYA BİRYERİ TALAN EDİP ELDE ETTİGİ PARA İLE ENBüYüK CAMİYİ PAPTIRIP TV YAYINLARINA ÇIKIP ALLAH İCİN YAPIYORUM BUNU ALLAHIN EVİNİ DESE İKİDE GÖZYAŞI DÖLSE İŞTE SANA ELİNDE HAZIR 1MİLYON MüRİT CEMANİ KURDUN İŞTE BUKADAR BASİT, DAHA SNRALARDA BANKA SOYDUNU HAK VE CÖMATİNİN ÖGRENDİ O BANKA PARASI ONLARA HELAH OLMADIĞINI TUYASINDA GÖRDüGüNü ALLAHİÇİN HİZMETETMEK İÇİN PARAYI ALDIM ALLAHIN EVİNE YATIRDIM DEYİP AGLARİSEN İŞTE HAZIR 5MİLYOM MüRİT ÇAHİL İNSANLARI KULLANMAK BU KADAR KOLAY. ÖNCE İNSAN DİGELİN İNSANA SAYGILI OLALIM. GÖZüNüN ÖNüNDEKİ İNSANI ANLAYAMAYAN ALLAHI NASIL ANLAYA BİLKİR.GüZELİM İSLAMİYETİ ÖYLE BİR YOL ÇIKMAZINA SOKULDUKİ HER BAŞA GECEN EGEMEN ZİHNİYET REFORLAR HADİSLER FETBALAR VE FIKIH LARI UYDURDU DOLDURDU Kİ KENDİLERİDE ARTIK DüZE ÇIKMAK İSTİYOR ÇOGUNLUĞü AMA ÇIKAMİYORLAR.HADİSLERİN ÇELİŞKİSİ SURELERİN ANLAMLARI YIDANYILA HADİSLRİLE ŞEKİLLENMİŞKİ ŞİMDİDE KURANI FAZLA OKUMAYIN TOZUTURSUNUZ DERLER .ARTIK OKYAYDAN 1400 YIL ÖNCE ÇIKT ŞİMDİ DüNYA İNANMIYOR BİRÇOK ÇELİŞKİ VAR İSLAMLA ALAKASI ONMAYAN KURANIN HİÇ BİRYERİNDE ŞEKİLEN İBATET YOKTUR KURAL YOKTUR BAŞTA BURADA SORUN VAR İSLAMDUNYASINDAKİ TüM EMEVİLERİ VE KUREYŞ AGLARINI BULUP NEDEN PUTLAR NEDEN PUT TİCARETİ , NEDEN KÖLE TİCARETİ ,NEDEN KIZÇOCULLARINI DİRİDİRİ GÖMMEKNEDEN ,20 PEYGANBER EFENDİMİZİN AMCASINI EBUSUFYANI CEHENNEMLİK KARISI MüAVYEYİ ÇIKARAN YEZİDİN EBESİ O VAHŞİ EMEVİ SOYKU AGKARI HZ PYGANBER EFENDİMİZİN AMCASI NI KATLETTİREN KADINDAN BAŞLAYALIM NEDEN ,FATMA ANAMIZIN KABURKA KEMİGİ KIRILDI NEDEN, İMAN HASANA ZEHİR İÇİRİLDİVE HZ MUHANNET MUSAFA EFENDİMİZİN YANINA ALINMADI DEFNETTİRİLMEDİ NEDEN,İMAM HüSEYİNİ KERBELADA KATLETTİLER NEDEN KURANDA BİRÇOK YERİNDE VE 4 KİTAPTA HZ ALİNİN İSMİNİ ZİKREDER NEDEN İNANMAZLAR KURANDA OLMAYAN BİRÇOK GELENEK GÖRENEK SOKULMASI NEDEN TİCATERMİ DİNİ ZİYARETMİ KABE NE HERŞREYİ PARA NEDEN KURANDA İNSANA KIYMAK NEREDE VAR EMEVİ UYDURMASI KURANDA CAMİ NERDE YAZAR UYDURMA HADİSLERKİ ÇELİSLİ ARTIYOR SIKIŞINCA FIKIHA BAŞVURULUYOR NEDEN YAKAN DOLAN TABİKİ İKDİDAR PARA ŞÖHRET İSLAMLA ALAKASI YOK BUNLARIN , BİRNE İFTİRA ATAN ARAPLAR HELE OBİDE TüRK İSE TüRKMENİSE AT İFTİRAYI TüT 4 YALANCIYI BASTIR KURANA EKİ ASTIR GARIBANI KAZANDIR SATTIGIN MEZAR KEFEN PARANI DE ALLAHA ŞüKüR ALLAH BEREKET VERSİNEDE ADANI İDAM ETTİR MEZAR MALZEMENİ ALDIR YATKAK ŞüKRET ELİN GAVURU DA DEPENE ÇÖKüNCE MüSLüMANIZ DE TüRKLERDEN YARIM İSTE YOK ÖYLE YAMA

Rojaazme..September 6, 2010, 4:54 am

Alevi İslam özünü dört kapı kırk makamda bularak "eline-diline-beline" kuralıyla "görgü cemi"nde mürşidin talibine "dar gel doğru söyle diyerek alacağını alıp vereceğini verip talibin mürşidin görgüsünden geçtikten sonra Allah huzurunda Hz. Hüseyin yolunda aklanmasıdır. Alevi eşitlik kardeşlik demokrasi laiklik demiştir. Alevilik bin defa mazlum olsan bir defa zalim olma demiştir. Alevilik engin bir sevgi denizidir. "Sudan duru sütten beyazdır" Alevilik Ali’yi sevmektir. Ali dürüst mertti cömertti yoksulun yanındaydı Haksızın yanında değildi. Böylece Aleviler bu nitelikleri taşımayanları görgüsünden ceminden uzaklaştırmıştır. Kırklar meydanına vardım Gel beri ey canlar dediler İzzet ile selam verdim Gir işte meydan dediler Sıdk ile tevhit edelim Çekilip Hakka gidelim Aşkın dolusunu içelim Kalalım mestan dediler Düşme dünya mihnetine Talip ol Hak Hazretine Ab-ı Kevser şerbetine Keşkülünü ban dediler Alevilik başka şeydir Alevi olmak başka şeydir. Alevilik Allah-Muhammed-Ali sevgisi ilkesine Kuranıkerim'e gönülden bağlı olmak görgü cemine girip alacağını alıp vereceğini vermektir. Önemli olan bir husus Oniki İmam ve Ehlibeyt yolu olan cemine girmeye hak kazanılmasıdır Nazlı niyazlı olacaksın kötü alışkanlıklara sahipsen ceme gelemezsin Nedir bu kötü alışkanlıklar Alevilikte insana zarar verecek herşey yanlış olduğu gibi insanlığa topluma yakışmayan herşey de suç kabul edilir. Suç işlediği düşünülen kişi görgüden geçerek yaptığı suçun şekline göre cezalanır. Ancak yapılan suç insana karşı yapılmışsa mutlaka razılık alınarak barıştırılıp niyazlaştırılır Görgüde yolun almayacağı önemli suçlarda vardır Bunlar adam öldürmek, haksız yere karısını boşamak, kocasını terk etmek zina yapmak, ikrar bozmaktır Bunlar suçtur yola alınmaz Yol cezası verilir. Hü Diyelim Gerçeklerin Demine Gerçeklerin Demi Nurdan Sayılır On İki İmam Katarına Uyanlar Muhammed Ali'ye Yardan Sayılır üç Gün İmiş Şu Dünyanın Safası Safasından Artık Olur Cefası Gerçek Erenlerin Nutku Nefesi Biri Kırktır Kırkı Birden Sayılır Tanrı ve insan sevgisini üreten bir anlayıştırTasavvufta amaç insan-i kamil olmaktır. Yanı tam ve kamil insan yaratmaktırTasavvufta insan-i kamil olmak nefsin terbiyesi alçak gönüllülük cömertlik gibi erdemlere sayıp olmak ve gönüllerini Tanrı-insan sevgisi ile doldurarak aydınlanma aşamasına gelmedir. Alevilik Tanrı inancı Şah-ı Merdan Ali’nin ve Hacı Bektaş Veli’nin Tanrı inancıdır. insan kendi nefsini öldürürse gerçeğin ışığı ile Tanrıyı yerde-gökte aramayan onu insanda bulan gönülde mihman eyleyen insanın halidir Halktan ayrılmış Hakka ulaşmış kişidir. Senin canını içinde bir can var o canı ara Dağının içinde bir hazine var o hazineyi ara Yürüyen dervişi arıyorsan onu senden dışarıdan arama Kendi nefsinde ara Bunun içindir ki yolun ilk koşulu bir mürşit-i kamile gönülden bağlanmaktır. İnanca sahip olmak manen yaşamasını ibadeti uygulamak inançlarımızı ibadetlerimizi ve topluluk bilincimizi mürşitlik kurumu çağdaş ve evrensel değerlerle yeniden donanımlı hale getirilmelidir Hakk Muhammed Ali Hünkar Hacı Bektaş Veli hepimizin yardımcısı olsun. Gerçeğe Hü. Rojaazme....

özlem şimşekoğluSeptember 1, 2010, 5:03 pm

öyle birşey olmalıki bizi yani alevileri yanlış tanıyanlar bizi yanlış degerlendirenler haddini bilmeli teşekkürler

RojaazmeAugust 15, 2010, 9:36 pm

dün doğdum bugün ölürüm, ölen gelsin işte meydan". öğrenmek için Aleviyiz. Bizce Alevi inancının bütün bunların ne olduğu ve neden olduğu sorusuna cevabı vardır. Bizler bu cevabın arayışındayız. Başkaları nasıl yargılar, onların bileceği iş. Ama bizler açısından durum oldukça somut. Bütün sorunlarımızın çözümü Alevi inancında gizli. Bizlerin yığınla kanıtı var. Yine biliyoruz ki, karşıtlarımızın da. Şah Hatayi’nin de dediği gibi: "dün doğdum bugün ölürüm, ölen gelsin işte meydan". Alevilik İslam dışı ne ayrı bir din nede ayrı bir mezhepdir Alevilik islamın özü olup Hz.Ali’ye gönül bağı ile bağlanıp Hz.Ali’nin bütün buyurduklarının Allahın buyrukları olduğuna inanıp,Hz.Peygamberin hakka yürümesinden sonra Hz.Ali’nin etrafında toplanan birliğin ismidir alevilik . Alevilik Hz.Ali’ye mensup,İmam Ali’den yana olup,onun tasavvufi yolunu sürmenin adıdır.Alevilik bir Ehlibeyt yolu olarak İslamın özüdür.Cemel ve Sıffeyn savaşlarında bir tarafda Muaviye biz Ehli Sünnet vel cemaatız (Hz. Peygamberin sünnetini yerine getiriyoruz) diyordu.Hz.Ali ve taraftarlarını Rafiizilikle suçluyorlardı. Hz.Ali Ben konuşan kuranım deyip Muaviye ve taraftarlarının kendilerinin islamiyete ve kuran’a uymamak şöyle dursun,İslamiyeti ve Kuran’ı kendi amellerine uyduruyorlar deyip şiddetle lanetlemişdir. Diger tarafda İmam Ali’den yana olmak demek,İslam Peygamberinden yana olmak demekdir. Ebu Bekir’in Halife olmasıyle başlayıp,Ömer ve Osman’ın zamanında İslamı değerleri dışlanıp, yerine İslam dışı değerler ital edilerek,Muaviye’nin İslamıun başına getirilmesine büyük oranda zemin hazırlamışlardır.Muaviye Şam Valisi iken ,Hz.Ali’ye karşı isyan ederek ,biz Ehli Sünnet vel Cemaatız deyip İslamı ümmeye oğullarının özlemini çektiği kendilerine özgü müşriklerin Kabede kıldıkları yedi vakit namazı abdesti ve oruçları alarak guya İslamın şartı imiş gibi gösterip o insanları,şartlandırıp şekillendirerek, biçimsel mantık üzerine kurulmuş totaliter bir sistemle, hayır ve şerrin Allah’dan olduğunu söylüyerek kaderciliğe bağlayıp bireylerin özgür düşüncelerini yok ederek, beynini karanlığa gömüp kitleleri yozlaştırarak o sevgi, barış,ve hoşgörü dini olan İslamiyeti canileştirip zalimleştirerek saltanaata dönüşrtürüp, kontrolü ellerinde tutmayı başarmışlardır. Hz. Peygamber buyurmuşturki,ben ilmin şehriyim Ali kapusudur.O öyle bir kapuki masumluğun ,paklığın,yiğitliğin,mertliğin,adaletin,ölmeden evvel ölmenin yolu, ilim ve irfan kapusudur.Hz.Ali’nin kapusundan girmeyenin yolu karanlıktır,cehalettir.Çunkü İmam Ali’nin ilminden feyz almamıştır.İslam Dünyasının irşad edicisi İmam Ali’dir.O bu görevi Hz.Muhammed’den almıştır. İşte Alevilik budur. Realist, Rasyonel düşünen, batıni bir felsefedir. Aleviliğe göre gerçek bilgiye yani SIRRI HAKİKATE ulaşmak için kişinin bir rehbere yani yol göstericiye ihtiyacı vardır. İnsan kendi başına gerçek bilgiye ulaşamaz. Ve gerçek bilgiye ulaşmak için, pişmesi, olgunlaşması ve nefsi zaafiyetlerini yenerek kamil bir insan haline gelmesi gerekir. Cehalet, en büyük düşmanıdır. İnsan, doğadaki en üstün varoluş biçimidir, Bunu sahip olduğu akla ve anlama yetisine borçludur. Tanrısal bilgiye ulaşan akıldır. Varlık bilgisini sezen akıldır. En büyük kitap insandır. Aklıyla herşeyi kavrayabilme yetisine sahip olan insan bu niteliği ile tanrıdır. Bir cahilin ya da olgunlaşmamış bir bireyin, yetki ve makam sahibi olduğunda insanlığa getirdiği acıları ve yıkımları gözönünde bulundurduğumuzda, ARINMANIN, TEMİZLENMENİN, CEHALETTEN VE DOGMALARDAN KURTULMANIN ADIDIR ALEVİLİK. Dört kapı (Şeriat, Tarikat, Marifet, Hakikat)kırk makam... Tanrıya, yani sevgiye ve insana giden yol... Alevilik, temel hatları, değerleri ve ilkeleriyle insanlığın özsel kurtuluşunun yolunu açacak dinamiklere sahiptir. Aleviliğe göre en büyük günah Allah'a karşı işlenen değil, insana ve doğaya karşı işlenen günahtır. aleviyizbiz. Dediler ki, biz barışa ve kardeşliğe semah döneriz. Savaşa değil... Gidi Yezit bize Kızılbaş demiş Meğer Şah’ı sevdi dese yoludur Yetmiş iki millet sevmedi Şah’ı Biz severiz Şah-ı Merdan Ali’dir Kırkımız bir katara dizildik Hakk’a Muhammed’e ümmet yazıldık Hakikatte şerbet olduk ezildik Biz içeriz sâkicimiz Ali’dir Gidi Yezit bizler haram yemedik Bâtın olup gördüğümüz demedik İkrâr birdir dedik geri dönmedik Yedilir, yedicimiz (yardımcımız) Ali’dir Muhammed dinidir bizim dinimiz Cibril-i Emindir hem rehberimiz Tarikat altından geçer yolumuz Biz müminiz mürşidimiz Ali’dir Pir Sultan’ım Nesimî’dir pîrimiz Evvel kurban verdik Şah’a serimiz On İki İmam meydanında dârımız Biz şehidiz serdarımız Ali’dir Zalime Zülfükar mazluma can olmaya var demek için aleviyiz. En-el Hak diyenlerin yolunda gerçeğe ulaşmak için yürüyenlere saygılarımla. Rojaazme

RojaazmeAugust 15, 2010, 9:34 pm

Alevilikte insana yabancı olan hiçbir şeyin inançta yeri yoktur. Herşey insan içindir. Bu nedenle Alevi felsefesinin , Alevi inancının özü; insan sevgisidir, hoşgörüdür. Hz. Ali gibi, Hacı Bektaş Veli gibi insanlığa örnek olmuş, Kişilikleri "Tanrı katında görme" anlayışı bu coşkun sevgi anlayışından kaynaklanıyor olsa gerektir. Yunus Emre'nin, Hacı Bektaş Veli'nin, Pir Sultan Abdal ve bu geleneğin sözcüklerindeki taşan insan sevgisi, kaynağını bu sevgi okyanusundan almaktadır. "Bir kez gönül yıktın ise Bu kıldığın namaz değil Yetmiş iki millet dahi Elin yüzün yumaz değil Herşey insandadır. Her şey insanın kalbinde saklıdır. " Hak ademdedir" Ademden başka yerde Tanrı 'yı aramak boşunadır. "İnsan kıbledir." Pir Sultan Abdal'ın dediği gibi. "İnsan secde edilecek makamdır, mihraptır. "İnsan konuşan Kuran'dır" Hz. Ali " ben Kuran-ı Natık'ım." Yani " konuşan Kuran'ım" demiştir. Hz. Muhammet bir başka hadisinde de, "Ben ilmin şehriyim, Ali Kapısıdır, şehri dileyen kapıya gelsin, Ben hikmetin şehriyim, Ali kapısıdır, hikmeti dileyen kapıya gelsin" der. Gene Ali ile ilgili başka bir hadislerinde de Hz. Muhammet şöyle diyor: "Ali bendendir ben ondanım, ben kimin mevlası veliyf-I emri isem, Ali'de onun mevlasıdır. Ali insanların hayırlısıdır. Kim bunu kabul etmezse, gerçektende kafir olmuştur… " Hz. Muhammet Kuran-I Kerim ve Hz. Ali ilişkisini ise bir hadisinde şöyle anlatıyor. "Ali, Kuran iledir ve Kuran Ali ile; ikisi havuz kenarında benimle buluşuncaya kadar ayrılmazlar." Ali'nin kişiliği ile ilgili bir hadisinde ise.. "ümmetimin enileri ve gerçek hüküm vereni Ali'dir. Allah'ım O nereye dönerse, nereye varırsa O'nunla beraber ol…" Hz. Muhammet kendisinden sonra yerine Hz. Ali'nin görevlendirildiğini bir başka hadisinde şöyle açıklıyor.. "Ali benim bilgimin kapısıdır.. tebliğe memur olarak gönderdiğim şeyleri benden sonra ümmetime bildiren, açıklayan kişidir.. O'nu dinleyin.." ve "O"na başkaldırmak nifak…" der. Hz. Muhammet, Ebu Talib'in evindeki bir toplantıda, ellerini Ali'nin omuzlarına koyarak şöyle der.. "İçinizde bu benim kardeşimdir, vasiyimdir, halifemdir, artık O'nu dinleyin ve O'na itaat edin." Hz. Muhammet'in Hz. Ali'yi kendisinden sonra halifesi olarak düşündüğünü birçok kaynakta görüyoruz.. Hatta gelecekte olacakları önceden görmüşçesine ileride bu konuda bir huzursuzluk çıkması durumunda Hz. Ali tarafının tutulması gerektiğini bir hadisinde şöyle belirtir.. "Benden sonra fitne (huzursuzluk) olacaktır. Bu oldu mu, Ebu Talib oğlu Ali tarafını tutun. Çünkü O bana ilk iman edendi. Kıyamette de benimle ilk dostluk edecek odur. O Sıddıyk-I Ekber'dir O bu ümmetin Faruk'udur. O müminlerin ulusudur, reisidir.. "Yeri göğü aradım Hiç mekanda bulmadım Buldum insan içinde..." Bu sevginin yolu da "gönül kabesi"nden geçmektedir.Yunus'un dediği gibi diyerek Allah'ın yerinin yerde gökte değil, insanın kalbinde olduğunu ifade etmiş oluyor. İşte Alevi yolunda buna; "gönül kabesi"deniyor. Rojaazme...

rojaazmeAugust 15, 2010, 9:32 pm

“Önce doğruları görünüz ki yanlışları ayıra bilesiniz.” Hakk’ın mihman olduğu konak temiz ve pak olmalıdır. Bu nedenle ruh ve gönül dünyamız Allah, Muhammed, Ali ve Ehl-i Beyt ile beslenen çocuklarımız yaşamlarının ileri dönemlerin de de hem kendisine, ailesine, toplumuna, vatanına faydalı insanlar olacaklardır. Pirimiz Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli diyor ki; sevgi sofrasını sersinler. O sevgi sofrası cemlerimizde hep var. Çünkü o lokmaları canlar Allah rızasına,sevgiyle yapıp getiriyorlar. Sofra dostluktur, kazan berekettir, o dostluk ve bereket dilerim hiç eksik olmasın, gönüller temiz ve sevgiyle dolsun… Hakka talip olan kişi, başka murat isteme, Dostun seninle beraber, başka vuslat isteme, Bu dünya bir sofradır, arzular gelir geçer, Eğer bizi buldun ise, başka murat isteme. (Hacı Bektaşâ€™ı Veli) Alevilikte Insan-i Kamil mertebesine ulasmis kisiye " Eren " denir.. Eren deyimi olgunlasma sürecini tamamlamis Insan-i Kamil olmus Alevi mürsitlerini,pirlerini tamamlayan bir sifattir..Bunlara ( Baba Erenler,Horasan Erenleri, Urum Erenleri gibi ) denir...Erenler ölmezler Hakka yürürler.. Bu yüzden Anadolu Aleviliginde olgun kisilere ,Pirlere,mürsitlere öldü denmez .. Hakka yürüdü tabiri kullanilir sevgili Canlar... Henüz olgunlasmamis ,insan-i Kamil mertebesine ulasmamis kimseler icin " ham ervah " tabiri kullanilir.. Alevi sözlü geleneginde Devriye yi konu alan sayisiz eser vardir..Bunlardan Gufrani söyle der.... Allahın kelamı olmasına karşın insan-ı kamilin ruhundan fışkıran bir niyazdır. Demek istediğim Kuran ve birçok kutsal metin insanın içindedir. Tanrı da onu anlamaları için izhar eder. ‚ünkü doğrulu isteyen odur. Ama bunu gizlemiş ve üzerine sır denilen perdeyi çekmiş. Bunu ancak olgunluğa erişince anlayabiliriz. Zaten sır perdesi de bu yüzdendir. Zaten fatiha bir dua şeklidir. Tanrı bunu söylemiş ama kendi adına değil insan-ı kamil adına. Tanrı bunu kendi adına söylemiş olsaydı tanrının sıradan bir kul olması icap ederdi zahiren de bunun imkanı yok. Fatiha başta olmak üzere, Tanrı ve kutsallığı, kutsal kitaplar ve erdemlik, hakikat ve gerçeklik insanı kamilin yüzündedir. Bu sebepten insan-ı kamilin yüzüne mushafı ilahi, Allahın aynası, tecelli yeri, kabe, mihrap vs. denilir. 'Tanrı benim bedenimi kendi aynası olarak yarattı; bu yüzden benim sabahım onun görüşündeki güneştendir.' Katre idim ummanlara karistim Kac bulandim kac duruldum kim bilir ? DEVRE edip alemleri dolastim Bir sanata kac sarildim kim bilir ? Degerli Canlar bizlerde Anadolu aleviliginin bu essiz güzellikteki Felsefesinde bir Ham ervah olarak bu yola hizmet edip Ask icin yananlardan olmaya talib olmusuz.Cümle Erenlerin ve Evliyalarin nefesi bizimle , SIrlari acmayan dile Ask olsun olsun Canlar.. Hü diyelim gerceklerin demine... BOZ ATLI HIZIR YARDIMCIMIZ OLSUN... Saygi ve sevgilerimle... Rojaazme

Site YöneticisiAugust 15, 2010, 10:47 am

İsmini vermeyen sevgli kardeşim, sorduğunuz soru sıkca karşılaştığımız sorulardan birtanesi. Geriye dönük sayfalara baktığınızda Aleviler neden Camiye gitmez, neden oruç tutmaz bu konularda oldukca bilgi verdik. Ancak, yine İsim Yok diye yazan değerli okurumuzun da verdiği bilgi okumaya değer olduğu için önsayfaya alacağım. Bu okurumuz ismini de verirse yazı kendisine ait olduğunun site aracılığıyla diğer okurlarımıza da bilgi kaynağı oluşturur. Böyle uzun olan mesajları ön sayfaya koymakda yarar görüyoruz. Hoşca kalın, dostca kalın, hakca kalın.

İsim YokAugust 15, 2010, 7:39 am

Aleviler ve Kur’an konusunu ulaştığımız sonuçları maddeleştirerek sürdürelim Kur’an, Allah’ın gönderdiği son kutsal kitaptır. Allah’ın vahyi Kur’an’la son bulmuş değildir. Vahiy süreklidir. Çünkü vahiy rahmettir. Ve Tanrı’nın rahmeti sonsuzdur. Ancak sürmekte olan vahiy nebevi / peygamberi bir vahiy değildir. Çünkü peygamberlik Hazreti Muhammed’le sona ermiştir. Tanrı’nın sonsuz olan vahyi bilimdir. Bilime uymak, Allah’ın insanoğluna bahşettiği en büyük nimet ve lütuf olan akla uymak demektir. Nitekim Kur’an’da; “ aklını işletmeyenlerin üzerlerine pislikler yağdırılacağı “ buyurulmaktadır. İşte bu nedenle Hünkar Hacı Bektaş Veli; “ Bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.” Demektedir. Kur’an, bir öğüt kitabıdır. Kur’an’dan öğüt alabilmek için onu anlamadığımız bir dilde değil anadilimiz olan Türk dilinde okumalıyız. Kur’an’ın ayetlerinin çoğu müteşabihtir. Bu nedenle yorumu da kişiden kişiye veya sahip olunan anlayışa ya da yaşanan yere ve mensup olunan topluma göre farklılık arzetmektedir. Kur’an’a dayanarak din devleti talep etmek, anti laik sistem isteminde bulunmak (Şeriatçılık yapmak) Kur’an’ı anlamamak veya maksatlı bir biçimde saptırmak demektir. Alevi-Bektaşi Kültür ve İnanç sisteminde Ramazan Bayramı diye bir kabul yoktur. Ramazan bayramı Hz.Ali'nin Ramazan ayının 19.günü kiralık katil Mülcem tarafından zehirli bir kılıç ile evinden çıkıp bir kaç adım attığı sırada arkadan vurulması sonucu üç gün sonra yani ramazan ayının 21 günü Hakk'a yürümesi ile Muaviye'nin (lanet olsun) "Çok şükür , çok şükür Ali'den kurtuldum!" diyerek üç gün üç gece bayram ilan etmesi ve sokaklarda davul zurna çaldırıp, "rakkase"ler oynatması çoluk çocuğa şeker dağıtması ile "ŞEKER BAYRAMI" ilan edilmiştir. Aynı Muaviye oğlu Yezid'e (lanet olsun) "Ben Ali ile Hasan'ın işini bitirdim, sen de Hüseyin'in ve Ali'nin soyundan olanların işini bitir!" diye vasiyettte bulunmuştur. Daha sonra halifeliği alan Yezid Hz.Hüseyin'i Kerbela'da 10 Muharrem günü 72 can yoldaşı ile acımasızca şehit etmiştir. İşte Ramazan Bayramı Aleviler açısından Hz. Ali'nin şehit edildiği bir matem günü, Muaviye açısından ise Bayram günüdür gerçekte... Aradan geçen yüzyıllar Alevilere ve ehl-i beyti sevenlere zulüm dolu yüz yıllar olmuştur. Bir yandan Alevi-Bektaşiler katledilirken , bir yandan da asimile edilmeye çalışılmıştır. Anadolu Alevileri olarak bizler tarihi çok iyi bilmek zorundayız. Yapılan katliamlar unutturulmaya, zulümler hafızalardan silinmeye çalışılmaktadır. Bu yüzleşmeyi aydın ve onurlu "sünni" araştırmacıların da yaptığını artık görmekteyiz. Ama bir yandan da içimizden çıkan "keklikler" nedense gerçekler orta yerde dururken koşar adım bu bayramı kutlamaya kalkışmakta ve Cem evlerimizi neredeyse minaresiz birer camiye çevirmektedirler. Okuyan, araştıran sorumluluk duyan ve vicdani muhasebesini yapan Alevi dedeleri bu duruma kayıtsız kalamazlar, kalmamalıdırlar. Yüzyıllar boyunca Ramazan süresince içki içmekten dolayı yargılanmış ve cezalandırılmış bir tarih önümüzde durmaktadır. Bu nedenle yaşanan acılar kadar "kanıksanmış" ve dirençle karşılanmıştır ki, yüzlerce – binlerce Bektaşi fıkrasına konu olmuştur. Yıllardır uyarmamıza rağmen bazı Alevi-Bektaşi Canların hala şeker resimleri ile süslü Ramazan Bayramı tebrik mesajlarını görmekteyiz.Bu gerçekler orta yerde dururken kendine Alevi-Bektaşi diyen insanların diğer Alevi-Bektaşi canlara (Sünnilere gönderilebilir) Ramazan bayramı tebrik mesajları göndermeleri iki temel yanlışa bağlıdır. Birincisi ve esas tehlikeli olanı sinsice Alevilerde bir davranış kültürü oluşturur, bunun üzerine asimilasyona biraz daha hizmet etmektir. Bunun daha çok egemen olan anlayışın, kültürün ve inancın hegemonyasını kabule götürdüğünü ve kendi geçmişimize ‘ihanet’ olduğunu unutmamak gerekir. İkincisi ise "aidiyet duygusu" ile "kabul edilmek duygusu" ile ve "riyakârlıkla" dolu olan "yalvarış ve yakarıştır” ki, bu durumda olanlara üzülmek ve acımak gerekir. Bu yenilginin kabulü, ezilmişliğin sonuçlarının kabulü ve teslim olmak anlamına gelir. Bu teslim olmanın devamında "bakın biz de sizin gibiyiz, bizi de aranıza alın, dışlamayın, kabul edin" anlayışıdır. Özgüven eksikliğinden, tembellikten, inançsızlıktan ve riyakarlıktan kaynaklanan bu tip davranışları bir kısım kişiler de rant için yapmaktadırlar. Bunların bir kısmı oruç tutmayıp, nedense bayrama koşar adım gitmekteler, çok az olsa da bir kısmı ise hem oruç tutup, hem bayram yaparak "sünnilerden" ne kadar az farkları olduğunu ispat etmeye çalışmaktadırlar. Bu tip insanların "iki rekat bayram namazından ne çıkar?" yollu davranışlarına bazı kurum yöneticilerinin bilinçsiz, ilkesiz ve omurgasız tavırları halk dalkavukluğu çizgileri ve kitleselliği kaybetme endişeleri neden olmaktadır. Ozan İbreti bakın ne diyor : İlme değer verdim, uykudan kalktım, Sarık seccadeyi elden bıraktım, Vaazın her günkü vaazından bıktım, Ramazanı sele verdim de geldim… Sünnilerin ramazan bayramı kutlamaları doğaldır ve saygı duyulmalıdır. Ama Alevi-Bektaşi’lerin ‘yüzyılların direncini ihanet edercesine’ başkalarına sunmalarına bu fakirin gönlü razı değildir. Acizane bana göre Ramazan Orucu tutmak ve Ramazan Bayramı yapmak, hele hele bu bayrama Cemevlerinde, Ramazan Bayram Namazı yaparak girmek tam anlamı ile bir ”Yol Düşkünlüğüdür” Yolun yolcusu ve sahibi olması en başta gereken dedelerin Ramazan Orucunun esasını ve Bayramının nedenini detaylı ve bilgiye, belgeye dayalı açıklma mecburiyetleri vardır. Sorundan kaçmak sorunu ortadan kaldırmıyor aksine artırıyor, bu böyle bilinmelidir. Hünkar’dan nasip almış canlar bunun bilincindedirler. Alamayanlara da bu Serçeşme’nin Suyundan içmelerini dilerim. Unutmak ve Unutturmaya çalışmak ‘ihanett’tir. Aşk-ı muhabbetle, sevgiyle kalın…

İsim YokAugust 11, 2010, 10:56 am

Aleviler ramazan orucunu neden tutmazlar? Kur'an da ramazan farz kılındığı yazıyor ? Ve tutarlarsa 30 gün mü tutmalıdırlar? Bazı duyumlarıma göre 3 gün tutulması gerektiği söyleniyor( 19. 20. ve 21. günleri Hz Ali'nin şehit olması sebebiyle) doğru mudur? Bu arada bende aleviyim cevaplarını bekliyorum şimdiden teşekkürler...

Site YöneticisiAugust 8, 2010, 11:43 am

Sevgili Hüseyin Çağlayan can, benzeri sorularlarla sıkca karşılaşıyoruz. Sevgi bir duygudur, yani insanda olan duygu zekasının dürtüsüyle başlar ve hiç bir zaman sevgi kendi özünde inanç, din, dil, ırk ve milliyet ayrımcılığı tanımaz. Alevilikte hiç bir zaman karşı inançları aşağılama yoktur. Ne varki, sünnü aileye gelin olan kızlarımız sürekli hor görülüp aşağılanmaktadır. Evliliğe gönül vermiş kişiler hangi mezhep ve dinden olursa olsun, alevi ailesi içinde saygı, sevgi ve hürmetle karşılanırlar. Siz bir Alevi kızına gönül vermişiniz, yüreğinizden gelen sese cevap verip hiç çekinmeden duygu zekanızı kullanarak farklılıkların bir çeşit güzellik olduğunu düşünerek evlenme teklifi yapın. Siz özünüze sahip olduğunuz sürece kızın ailesi de sizi kendi evlatları olarak kucaklayacaklar. Anne ve babanıza saygınızı yitirmeden, en doğrusu yüreğinizin sesini dinleyin ve EVET cevabı verin. Şimdiden mutluklar. Hoşca kalın, dostca kalın, hakca kalın.

Rojaazme..August 6, 2010, 10:11 pm

Degerli can merhaba.. önçelikle şünü belrtmeliyimlki alevi bireyin suni biriyle evlenmesine karşi değilim fakat göz önunde bulundurulması gereken kültürel farklılık inanç ve ibadet esasları'dır. ibadetinizi siz uygularken eşinizin ibadetinide siz uygulamıyacaksınız buna benzer farklı düşünçeler sizlere sorun olacakdır. tabi şü faktörude gözardı etmemek gerekirki buda ÖNÇEİNSANOLABİLMEKDİR din dil ırk gözetmeksizin sevip sayıp saygılı oldugunuz surecede yuvanızda mutluluk baki kalacakdır.. ben derimki iyi düşünün bu yol hakk yoludur girdiginizde çıkışınız zor olacakdır çünkü bir insanın gunahına girecek arıyla onuruyla sahıp çıkacaksınız bu onurlu mucadelede varım diyorsanız ailelerinizde sizlere destek olacaklardır... aşk-ı nıyazlarımla..

HüSEYİN ÇAĞLAYANJuly 26, 2010, 6:13 pm

HERKESE İYİ GüNLER. ÖZüR DİLEYEREK Bİ KONUDA BİLGİLERİNİZE GÖRüŞLERİNİZE İHTİYACIM VAR. KIZ ARKADAŞIM ALEVİ VE AİLE Sİ BENİ İSTEMEDİKLERİ İÇİN KENDİSİNE BASKI YAPIYOLAR. ONLARIN KAPLARİNİ NASIL KAZANIRIM ELİMDEN GELEN HERŞEYİ FAZLASI İLE YAPMAYA HAZIRIM.. BELKİ HOŞ KARŞILAMAYACAKSINIZ ANCAK BU KONUDA BİLGİLERİNİZE ÇOK İHİTYACIM OLDUĞUNU DüŞüNüYORUM.

RojaazmeJuly 16, 2010, 8:23 pm

Ya Ali, Ben seni Sah-i Velayet bilirim! Ben seni Hazreti Muhammed'ten sonra, hakki yenilen mazlumlardan bilirim. Ya Ali, Ben seni Kabe'de dogan ve dogdugu zaman Mekke'yi sarsan yigit bilirim! Ben seni elinde Zülfikar'iyla münkirlerin korkulu rüyasi olarak bilirim! Ben seni mazlumlarin, yetimlerin, gariplerin sahibi bilirim! Ben seni Allah'in yer yüzündeki eli bilirim! Ben seni tüm peygamberlere gizli, Hz. Muhammed'e ise açikça yardim eden Allah'in dostu bilirim! Ben seni Musa'ya Kizildeniz'i yaran, Nuh'un gemisini yüzdüren, Ibrahim'i atesten kurtaran, Davut'a ses olan, Süleyman'a mührü veren, Isa'yi çarmihta müjdeleyen veli bilirim! Ya Ali, Ben seni Fatima'nin sadik esi, Oniki Imamlarin atasi bilirim! Ben seni Cebrail'in ögretmeni bilirim! Ben seni alemlerin sultani; konusan Kuran bilirim! Can bilirim, canan bilirim! Derde derman bilirim! Ya Ali, Tüm kainat defter olsa, canli cansiz ne varsa yazici olsalar senin sifatlatlarini yazmakla bitiremezler. Ya Ali, Sayet seni sevmek, yobazlık, Kizilbaslik, Kafirlik ise ben bunlardanim! Sana çamur atanlardan degilim! Iki yüzlü olan ben degilim! Haşa, ne sahsina ne de soyuna dil uzatanlardan degilim! Ya Ali, Seni üzdügüm için özür dilerim! Bagisla beni ya Ali! Ya Ali Senki Hidayet Denizinin Işiği Senki Hikmet Denizinin Incisi Senki Hakkin Hakikati Esenlik Yurdunun Sakisi Seni Anmak Ibadet Bize Adin Dilimizde Sevgin Yüreğimizde Varliğin Benliğimizde Sensin Aydinlik Yurdunun Işiği Sensin Yolda Kalmişa Rehber Sensin çiğleri Pişiren Sensin Hamlari Has Eden Ey Merhametlilerin Merhametlisi Ey şefkatlilerin şefkatlisi Ey Erdemlilerin Erdemlisi Ey Keremkani Senki Yoksulu Doyuran öksüzlere şefkat Eli Kimsesizlerin SIğınağı Darda Kalanin Yardımcısı Sensin Velayet şahI Sensin İmamet SanCaği Sensin HİKMET NURU SENSİN RAHMET YURDU SENKİ MUHAMMEDİN YATAĞINA YATAN UĞRUNDA CANINI SATAN ZALİMİN KARŞISINDA DURAN İSLAMIN SANCAĞINI TAŞIYAN SENKİ MUHAMMEDİN EMANETİ MüMİNLERİN TAKİP ETTİĞİ CANLARIN UĞRUNA SERİNİ VERDİĞİ SENSİN KEREM KANİ EVELİ SEN AHİRİ SEN ZAHİRİ SEN BATINI SEN DERTLERE DERMAN GÖNüLLERE ŞİFA OLAN KUDRET KANDİLİNDE YANAN ON PARMAĞI PINAR OLAN KAİNATA NURUN SAÇAN ALİDİR ALİ