Değerli Kamil can, bu bilgiler yaşayan insanlarla tarihe gömülmeden bir çatı altında toplanıp gelecek nesillerimize miras olarak bırakmamız gerekir.
Dolaysıla, Haydardede, Börneke ve Ali Turbi Dede köyleri ortak birlikte bir kurum oluşturup ''Kardeş Köy'' olarak geleceğe taşınmalıdır.
Bu konuda görüş alış verişi yapmak için nerede ve nezaman buluşmamız gerekir onu kararlaştırısak bence çok büyük bir miras yaratmış oluruz. Bizim köyün Haydardede Köyü Kültür Derneği yöneticileri genellikle Ankara'da toplanıyorlar. Lütfen bilgi alışverişi yapıp bu düşünceyi hayata geçirmemiz gerekir.
Şimdilik hoşca kal, dostca kal, kardeşce kal.
Değerli kardeşim Kamil can, önce Pirimiz Yesevi, ejadadımız Haydar Sultan aşkı niyazıyla sizleri selamlıyorum. Daha önce yazdıklarına cevap veremedeğim için özür dilerim. Fakat yaklaşık bir yıldan buyana siteyi güncelleştirmedim ve cevap vermekte zorladım. Çünkü siteye girip cevap verme sorunum vardı. Evet, Horasan Piri Ahmet Yesevi'nin oğlu Haydar Sultan Anadoluya Hacı Ali Turabi Dede komutanlığında henüz 15 yaşındayken gelmişdir. Önce Amasya, Tokat, Yozgat yöresinden geçerek sonra Karacahöyük'e kadar gider, orada Hacı Ali Turabi Dede ordusu Küffar'a yenilgiye uğradıkdan sonra, Haydar esir alınır ve şu an bizim köyün Haydardede Köyü, diğer bir adıyla Haydarı Sultan'da kuyuya atılır. Yenilgiye uğrayan ordu Hacı Ali Turabi Dede karargahıyla Horasan'a geri dönerken Mart ayında acımasız kar ve tipiden yol kat edemeyince, Çankırı Şabanözü yöresinde kışlasını kurup yazı beklemeye başlarlar. Fakat yörenin doğa güzelliğini beğenerek daha sonra orayı yurt edinirler. Şu anda oranın adı da Mart Köyü'dür. Hacı Ali Turabi Dedenin türbesi Mart köyündedir.
İşte bu harekatdan sonra Ahmet Yesevi, yarım kalmış Alevilik misyonunu Anadoluya taşıması için Hacı Bektaş önderliğinde 40 Erenler göndermişdir. Sonrası malum, Ertuğrul Gazi'nin oğlu Otman, Seyh Edi Balı'nın kızı Rabiya hanımla evlendikten sonra (yıl 1283), Hacı Bektaş kültürüyle Yeniçeri Ocağı kurulur ve Anadoluda bulun birçok Türk kavimlerinin savaşları durur ve Otmanlı (Osmanlı değil) imparatorluğu 1299 yılında hayata geçer.
Seceremize gelince, 1938'de Aleviler ve Kürt kökenli Aleviler hedef aldındığı dönemde Köy muhtarlığı elinden Jandarma komutanlığı Haydar Sultan Velayetnamesi'ni dayatmayla alırlar ve sadece aldıklarına dair muhtarlığa bir kağıt parçası verirler. Vakıflar ve Turizim Bakanlığında Valeyetnamenin alındığına ait bir belge vardır fakat asıl Velayetname ya yakılmış yada yok edilmişdir. Elbette, geliş güzargahı veya ordunun geri dönüşünde Erzincan'da da görevli bir ocak evladı bırakmış olablirler. Değerli kardeşim görülen o ki, bizi ve soy ağacımızı yok etmek için her türlü hile ve yaptırım uygulanmış. Antrapoloğlar tarafından araştırılması gereken konulardan birisidir.
Dilerseniz, bizim köyle sizin köyü kardeş köy olarak ilan ederiz. Kardeşliğimiz gelecek nesillere taşınır ve gerekli bilgilerde gelecek nesile miras olarak kalır. Hoşca kal, dostca kal, sevgiyle kal, kardeşce kal.
Değerli kardeşim Murat, bunca yıl Alevilik konusunda bilgiler sünnü yazarlar ve sünnüleşmiş Alevi yazarların kaleminden çıktı. Bakın bunca yıl hiç bir Dede ocağı olan yazarlardan Alevilik konusunda bilgi verildi mi? Elbette yok. İlk defa biz bu düşünceyi 2007 yılında dünya toplumuyla sosyal medyada paylaşmaya başladık. Siz hangi kültürle beslendiyseniz o kültürün genlerini taşıyor ve o genlerin verdiği hazla cevap veriyorsunuz. Sağ olun var olun.
Zerdüştlüğe gelince, Alevilik geniş bir coğrafyada hayat sürüdü. M.Ö. yıllardan başlayarak günümüze dek, Asyanın boz kırlarında taa doğu Türkmenistan yani Çin sınırları içinde olan Sincan eyaleti, Türki Cumhuriyetleri ve Moğolistan'da dahil olmak üzere geniş coğrafyada yaşadı. Elbette göçebe yaşayan bir toplum paylaştığı coğrafya kültüründen ister isteme etkilenmiştir. M.Ö. Türk kavimlerinin kutsal saydığı Hürrem Şah (Harzem) M.Ö. yaklaşık 600 yıl önce yaşamış ve tek tanrılı inancın Piri olarak bilinir. O dönemden sonra günümüzde İran'da Zorastrian olarak bilinmektedir. İran dinleri arasından M.Ö. tek tanrılı inancı başlatan Ahura Mazda yani Mazdeizm'e Zerdüşt sahip çıkmışdır.
Genellikle İran, Irak ve Suriye topraklarında yaşarlar. Türkiye coğrafyasında da kendisini Kürt olarak tanıtan ve Aleviliğe çok yakın olan Ezidiler olarak bilinir. Anadolu Alevilerin bildiği Muaviyenin oğlu Yezid'i kabul etmezler. İran'lılar Zerdüştü bir peygamber olarak bilirler. Bildiğiniz gibi tek tanrılı dinler Milattla başlamıştır.
Güneşe taparlar, ehlibeyti kutsal sayarlar. Günümüzde IŞID'ın Irak topraklarında Yezidiler olarak soykırım ve katliamla yurtlarından ettikleri toplum bunlardır. Güneşe tapmaları, Aleviliğin doğaya verdiği önemden kaynaklanır. Bu kadar uzun bir tarih ve coğrafyada yaşayan bir kültürü bir kaç satırla anlatmak mümkün değil. Ancak biz az bilgi verdik siz çok anlayacağınız inançla hoşça kalın, dostça kalın, sevgiyle kalın.
Sevgili Fırat can, Atatürk olmasaydı, din, dil ve ırk ayrılık yoktur yasasını çıkarmasaydı bugün siz bende Aleviyim sözcüğünü kullanmanız mümkün olmayacaktı. Deniz Gezmiş'in kendi savunmasını Youtube'den dinleyin. Atatürk'ü daha iyi anlayacaksınız. Siz Dersim katliamından önce 1923 yılında Koçgiri aşiretine yapılan katliama baktığınızda Atatürk'ün kim olduğunu gerçeğiyle anlayacaksınız. Bu sözü biraz açalım. Kurtuluş savaşı sırasında Kürt toplumu Atatürk'e destek olup, Erzumum kongresinden sonra Sivas kongresine giderken Munzur'da Atatürk ve silah arkadaşlarının yakalanıp İstanbul hükümetine (Müttefik güçler) teslim edilmesi için Koçgiri aşiretinden Alişer Ağaya görev verilir. Alişer ağa askerleriyle Munzur'a yerleşir. Atatürk ve silah arkadaşları Munzur'dan geçerken yukarıdan seslenir ''Paşam mücadelenize devam, biz sizin mücadelenizi destekliyoruz'' diye selamlar Atatürk ve konvoyun Sivas'a geçmesini sağlar. İşte ilk zincir burada kopar. İstanbul hükümeti bunun üzerinde tarihde adı Topal Osman diye geçen Karadeniz ağasına rüşvet vererek, Koçgiri aşiretinin yok edilmesini salık verirler. Topal Osman aldığı görevi yerine getirmek için Koçgiri aşiretinin üzerine saldırır ve katliam, kırım ve bir aşireti neredeyse yok eder.
Peki Cumhuriyet ilan edildiğinde, kendinize hiç sordunuzmu neden Atatürk 5 Kürt ağası ve 12 de Alevi dedesine Meclisde görev verdi? Bundan sonra Topal Osman'ın Koçgiriye yağtığı zulmü duyunca Atatürk, Topal Osman'ı çağırtip nedenini sorduktan sonra cesası nedir biliyormusun?
''İdam''. Peki Atatürk ölüm döşeğindeyken Dersim katliamının emrini nasıl verir? Burada bir çarpık bilgi yok mu?. O günlerde Atatürk'ün yaptığı devrim ve reformlara karşı çıkan düşünce bugün Atatürk ilkelerini yok etmek için hertürlü çabayı harcıyor. Ne varki işin en kötü tarafıda kendi tarihini bilmeyen Alevi nesilini ve gençleri kullanıyor. Fırat can, verdiğim bilgi kısa da olsa Atatürk'ü biz neden sevdiğmizi anlayacaksınz. Hoşca kal, dostca kal, Alevice kal.
Sevgili Deniz
Bu gün Alevilik konusunda ilk referans Abdul Baki Gölpınarlı olarak gösteriliyor. Nedeni de, Yavuz Sultan Selim'le başlayan Araplaşma sürecinden Cumhuriyet tarihine kadar Alevilk baskı altında kalmış ve gizli ibadet dönemi başlamıştır. Abdul Baki Gölpınarlı Aleviliği ilk kaleme alan kişi. Ancak bilgi sınırlı olduğu için toplum tarafından yine de kabul görmüş. 12 İmamlar nesline gelince, Hz Hüseyin'e yapılan Kerbela katliamından sonra Arap tarihcileri Hz Fatma henüz bebek olan oğlu Zeynel Abidin'i alıp yakın akrabalarıyla Afganistan'da Kabil şehrine kaçıtığını yazıyorlar. Daha sonrada Türkmenistan'a geçerek Semarkent yöresine yerleşiyor ve orada yerleşik toplumla yaşıyorlar. Tabi ki, İmam Zeynel Abidin'le başlayan Hz Ali nesli Türk toplumu arasında yer bulup evlatları tamamen Türk coğrafyasına dağılıyorlar. Yine Arap tarihcileri İmamlar Türk toplumunda yaşadı ve zamanla Türk'leşti diye savunuyorlar. Bu konuda daha önce de yazmıştım. Yani insan bilimlerini araştıracak bir Antropoloğ'a ihtiyaç var demiştik. Henüz Hz Ali soy ağacıgını araştıracak bir Antropoloğ çıkmadı. Böylece İmam Cafer Sadık soyunun Türk toplumu arasında yetişmiş olması ancak Arap tarihcilerin söznü geçerli kılar. İnsancıl taraflarına gelince elbette bir soy kırımdan geçtikleri için aşırı insancıl olmaları doğrudur. Sanırım verdiğim bilgiler yeterli olur. Hoşca kal, dostca kal, sevgiyle kal.
Değerli Halit can, Hasan Alevilik hakkında kötü konuşuluyor, mum söndürme falan var diye söylüyorlar gibi söz ediyor. Belli ki sitemizde verdiğimiz bilgilerden yararlanmadan doğrudan ön yargıyla beslenmiş düşüncesini sanal alemde soruyor.
Sevgili Hasan can, sitemizin Ana Sayfasında olan Alevilik İlke ve Öğretisi ve Alevlik Nedir, Alevilikte Kültür ve Müzik gibi Aleviliği bilimsel olarak anlatmaya çalıştık. Lütfen bunlara bak ve ondan sonra değerlendirmeni yapıp tekrar sormak istediğin soruyu yönelt. Simdi size sitemizi bir tarama görevi düşüyor. Hoşca kal, dostca kal, sevgiyle kal.
Hasan can, sizi sitemizde olan bilgileri okumaya davet ediyorum. Mum nasıl dönürülüyor hak aşkı için, Allah, Muhammed, Ali aşkı için yapılan dua sesleriyle insanlığı aydınlatan ışık nasıl söndürüldüğünü daha iyi anlayacaksınız. Hoşca kalın, dostca kalın, sevgiyle kalın, bilgiyle kalın.
Değerli kardeşim Cevahir, insanlar küçükken hangi kültürle beslenirlerse yaşamında sürekli aynı kültürü özümser ve onu sinesinde barındırır. Demek ki, siz Alevi toplumu çevresinde yetişmiş fakat düzen baskısı nedeniyle bir türlü kendisini ifade edemeyen bir aile ortamından geldiğiniz belli.
Değerli kardeşim Alevi olmak için herhangi bir hacı hocadan veya Dede'den el almanız gerekmez. Önemli olan Alevil düşüncesinde yatan kültür ve ilkelerine sahip çıkıp Atatürk'ün Alevilere verdiği özgürlüğü savunduğunuz sürece kendiAizi Alevi olarak tanıtabilirsiniz. Ayrıca Cemlere katılıp gerçek Aleviliği Cemde de yaşarsanız Aleviliğin iç dünyasınıda görmüş olursunuz. İşte sizin yüreğinizde hissetiğiniz, kalbinizin huzur dolmasına neden olan o semah sesleri sizi daha iyi tanımlıyor. Başka bir tanımlamaya gerek yok. Hoşca kal, dostca kal, Alevice kal.
Sevgili Yaren kardeşim, Aleviliği anlayan insan hiç bir zaman din, dil ve ırk ayırımı yapmaz. Dolaysıyla gönül nerede kendisini bulursa o kişiyle evlenmesinde hiç bir sakınca yoktur.
Doğru çoğunlukla Suriye ve Irak'ta yaşayan ve Türkiye'de de Adana, İskenderun ve Hatay yöresinde yaşayan Nuseyri Alevileri, ibadetlerini Arapça yapar ve Cami ve namaz niyazındadır. Sünnü İslam'la arasında ki tek fark, Hz Ali ve Ehlibeyte, 12 İmama olan sevgileridir.
Hoşca kalın, dostca kalın, sevgiyle kalın.
Sevgili Hasan kardeşim. Sizin sözünüzden anlaşılan o ki, siz Alevi kültüründen bir neze nasip almamışsınız. Almış olsaydınız Aleviliği savunur ve utanç yerine gurur duyardınız. Televizyona harcadığınız zamanın %5'ini kitap okumaya veya bizim sitemizde olan Alevilik ilke ve öğretilerine ayırırsanız böyle bir soruyu sorduğunuzun öz eleştirisini yaparsınız. Lütfen okumaya devam edin, doğruyu bulacaksınız. Hoşca kalın, dostca kalın, bilgiyle kalın.
Menderes kardeşim, sitemizde verdiğmiz bilgileri okumaya zaman ayırırsanız, Aleviliğin altında yatan temel ilkeyi öğrenirsiniz ve neden Hz Ali'ye saygı duyulduğunu da görürsünüz. Dolaysıyla, Alevilik İlke ve Öğretisi, Alevilikte Kültür ve Muzik, Türkler Nasıl Müslüman Oldu sayfalarını lütfen bir gözden geçirin ondan sonra da yine soracaklarınız olursa tekrar öğrenmek istediğinizi bize yazın.
Hoşca kalın, dostca kalın, sevgiyle kalın.
Değerli Menderes can, Hz Ali'ye yapılan katliam ve nesiline yapılan zulüm, Hz Ali'nin Türk düşüncesi olan doğa inancı ve insanı kamil düşüncesini Arap toplumuyla tanıştırdığı için katledildi. Hatta, henüz Peygaberin peygamber olmasının arefesinde 2000 yıl öncesinden gelen 40'lar cemini kurmuştur. O nedenle de, Araplar 40'lar cemine 40 haramiler diye ad vermişlerdir. Onun için, Alevilerce Hz Ali'nin yeri farklıdır. Sanırım yeterli bir cevaptır. Hoşca kalın, dostca kalın, Hz Ali aşkıyla kalın.
Sevgili kardeşim Yesevilik Nedir diye soruyorsunuz. Lütfen sitemizdeki Ahmet Yesevi sayfasını okuyunuz yeterince bilgi edinmezseniz tekrar sorunuz daha geniş bilgi vermeye çalışalım. Ancak Yesevilik diye inanç kolu yoktur. Türkiye coğrafyasında Hacı Bektaş o yolun temsilcisidir. O yola inananlar kendini Yesevilik diye tanımlıyorlarsa ne ala, ancak Mevlevilik gibi bir süreç Ahmet Yesevi inancında yoktur. Onun yoluna 16yy dan sonra Alevilik denmiş ve öyle de devam ediyor.
Evet Hızır can, dualarımızda Hak Muhahamed Ali sözcükleri geçmektedir. Sultan Süleyman zamanında başlayan Arap'laşma süreci Şeyhül İslam Ebu Suud Efendinin düzenlediği Kuran'la Alevilik yok edilmeye çalışılmışdır. Yaşayabilmek ve kültürünü devam ettirmek için de dualarına ister itemez Muhammed Ali'yi katmak gereği duymuştur. Muhteşem Yüzyılı izlediyseniz bu konuya biraz da olsa değindiler. Tam olmasa bile üstü örtülü bilgi vermeye çalıştılar ve günümüzde bile Türkiye'de geçerli kural Ebu Suud'un hazırladığı gibi devam etmektedir. Yani İslamiyet'le alaksı da yoktur. Sanırım bu bilgi yeterlidir. Hoşca kal, dostca kal, sevgiyle kal.
Dear Maria, I sincerely regret the delay in replying to your question.
There are so many books in Turkish language by so many untested Sunni Islam writers. Their work is essentially based on Sunni Islam understanding of Alevism and also most of their work are nothing but hearsay. They do not really represent the true Alevi philosophy
However, there are only two books available which look into the real characteristics of Alevis in Turkey. an excellent research by Prof Irene Melikoff. she has spent many years in Turkey visiting all Alevi villages and towns, gathering information from elderly and scholars at large. There is also John Kingsley Birge giving insight into the Bektashi Order of Alevi Dervishes. I wish you good luck in your pursuit to bring more enlightenment into Alevi belief.
Sevgili Volkan kardeşim, Alevilik yol bağı o kadar ince bir yol ki, araştırmacılar henüz bu gönül sevği ateşini yakalayamadılar. Hiç bir Antropoloğ çıkıpta ben Aleviliğin doğuşu ve gelişmesi diye bir araştırma yapacağım demedi. Bu arada aslında Türk kökenli antropoloğlar yeni yeni çıkmaya başladı. Sanırım gelecek nesillere daha iyi bir bilgi kaynağı oluştururlarda Aleviliğin Türk dünyasının gerçek inancı olduğunu kaıtlarlar. Hoşca kalın, dostca kalın, sevgiyle kalın.
Sevgili kardeşim Sami Kaya
Alevilikle ilgili kitap yazarları hemen hepsiniin Sünnü aileden geldiği belli. Bunun yanı sıra Sünnüleşmiş ve Aleviliği Sünnü kitaplarından okuyan Aleviler ancak o düşünceyi savunur. Tüm fıkh uzmanlarının yani İlahiyet bitirmiş din adamlarının da buyurduğu gibi, namaz ve oruç diye Kuran bile bahsetmiyor. Kaldı ki, 12 İmamlar namazında niyazındaydı diye savunan kişiler Alevi düşüncesini sarpıtmaktan öteye gitmez. Elbette Türk geleneklerinde ibadet yok mu? Tabi ki, var. İnsanın kabesi, insan olduğu gibi, cemal cemale ibadet var. Cem evlerinde yapılan ibadetlerde olduğu gibi tamamen Türkçedir. Alevi inancında yani 400 yıl öncesine kadar Arapça ibadet yoktu. Öz Türkçeyle ibadet yapılıyordu. Lütfen sitemizde bulunan bilgileri bir tarama yapın Alevilik değerlerini bulacaksınız. Hoşca kalın, dostca kalın, sevgiyle kalın.
Değerli kardeşim Hasan can, tesbitiniz çok doğru. Akıl ve mantık ölçüsi çok önemli. Ana sayfamızda 88 Melek ve 88 Şeytan Ayeti var Dr Swaid tarafından kaleme alınmış kelime kelime Kuranı Kerimin incelenmesi. Aleviliğin özünü öğrenmek için galiba bu sayfayı okudukdan sonra sorunuzun cevabını orada bulacaksınız. Alevilik tek tanrılı dinlere geçmeden öncede varlığını ve dinler ötesi düşünce olduğunu göreceksiniz. Burada bulacağınız cevapla tatmim olmazsanız lütfen tekrar yazınız daha geniş bilgi vermeye çalışalım.
Hoşca kal, dostca kal, sevgiyle kal.
Değerli Abdulmennan kardeşim, görülen o ki, sitemizin Ana Sayfasında Alevilik Nedir başlığı altında verilen bilgileri okumamışınız. Evet insanlıkda din, dil kültür ve hele hele mezhep ayırımı yoktur. Bu farklılıklar çıkarcılar ve din üzerinden rant sağlayanların başlatığı farklılıklardır. Evet, Cami kültürü Osmanlıya Kanuni Sultan Süleymanla beraber gelmiştir. Biraz tarihi karıştırır bakarsanız bugün Türkiye'de haala o dönemde yazılan Efu Suud Efendinin yazdığı kurallar geçerlidir. Ondan önce Türk'lerde ibadethane yokmuydu, evet vardı adı da Cemevi olarak biliniyordu. Efu Suud Efendi Şeyhülislam emri, Sultan Süleyman Fermanıy'la Kanunlaştı. O dönemde birçok yeni kurallar eklendi, çıkarıldı. yani Kuran tahrip edildi. O günden bu güne bir hayli kanunlar yapıldığı için Sultan Süleyman'nın adına Kanuni eklendi. Böylece, Osmanlı topraklarında yepyeni bir din kültürü ortaya çıkıverdi. Karşı gelenler kafir, dinsiz olarak adlandırıldı, kılıçtan geçirildi. Erzincan Tercan tarihine bakarsanız 1540 yılında 40 000 genç katledilmişdir. En büyük toplu katliam. Hangi din Allah'ın verdiği canı kulun öldürmesini emreder? Bu gerçeği tarihciler bildikleri halde yazma cesareti gösteremiyorlar. Diğer isyankarlarda balkanlara, Ege adalarına ve 1571'de Kıbrıs'a sürgün edildiler. Burada tarih dersi verecek değiliz. Lütfen biraz geniş açıdan bakın ve gerçek açıdan bakarsanız gerçekleri daha iyi mercek altına alırsınız. Bakın Alevilik Nedir sayfasından yalnız iki parağrafı okumanız için aşağıya yazıyorum. Sitemizdeki bilgileri biraz daha araştırma gereği duyarsanız İslamın içindemi dışında mı, daha iyi anlayacaksınız.
Alevilik İslamiyetle beraber tüm dinleri hak sayar, hiç bir dini aşağılamaz ve hor görmez. Ancak herşeyden önce Alevilik yenilikçi bir felsefedir. Dünün reformu bu gün için yaşlanmış sayılır. Fıkh anlamıyla heteredoksi demektir. Düşünceye ve yeniliğe hem İslam dininde hem de semavi dinlerde sınır konmuştur. Bunun fıkh bağlamında tanıtımı ortoksidir. Ortodoksi din öğretisinin ilerisine gitmeyi yasaklar ve dinsizlik sayar. Oysa Alevilik, heteredoks yapısyıyla insanlığın sosyo-kültürel yapısı, medeni hali, sosyal adalet, paylaşım, doğanın korunması, inanç, bilim ve eğitime özellikle vurgu yapar. Çeşitli kurallarla donatılmış bir kültür, yaşam biçimi ve yönetim sistemidir. Asırlarca polis düzenine gerek duymadan yaşam süren bir rejim ve yönetim düzenidir. Bunun ötesinde, yazılı hurafe ve dinler insanın yaratıcılığına, yani yetenek gücüne sınır koyduğundan Alevilik farklı dinleri de kucak açar. Onlara ilimin sonu olmadığını ve insanın akıl gücünün derinine araştırılması gerektiğini gösterir.
Doğrusu Alevilik, ilimin sonunun olmadığı ‘’Ebedin sonu, Ezelin de başlangıcıdır’’ düşüncesini savunan, yenilikci, halk yönetimi ve insana odaklanmış bir yönetim düzeni ve kültürel yaşam biçimidir.
Hoşca kal, dostca kal, ilmin sonunun olmadığını idrak eden bilinçle kal.
Sevgili kardeşim, Alevilik İslamiyetle beraber tüm dinleri hak sayar, hiç bir dini aşağılamaz ve hor görmez. Ancak herşeyden önce Alevilik yenilikçi bir felsefedir. Dünün reformu bu gün için yaşlanmış sayılır. Fıkh anlamıyla heteredoksi demektir. Düşünceye ve yeniliğe hem İslam dininde hem de semavi dinlerde sınır konmuştur. Bunun fıkh bağlamında tanıtımı ortoksidir. Ortodoksi din öğretisinin ilerisine gitmeyi yasaklar ve dinsizlik sayar. Oysa Alevilik, heteredoks yapısyıyla insanlığın sosyo-kültürel yapısı, medeni hali, sosyal adalet, paylaşım, doğanın korunması, inanç, bilim ve eğitime özellikle vurgu yapar. Çeşitli kurallarla donatılmış bir kültür, yaşam biçimi ve yönetim sistemidir. Asırlarca polis düzenine gerek duymadan yaşam süren bir rejim ve yönetim düzenidir. Bunun ötesinde, yazılı hurafe ve dinler insanın yaratıcılığına, yani yetenek gücüne sınır koyduğundan Alevilik farklı dinleri de kucak açar. Onlara ilimin sonu olmadığını ve insanın akıl gücünün derinine araştırılması gerektiğini gösterir.
Doğrusu Alevilik, ilimin sonunun olmadığı ‘’Ebedin sonu, Ezelin de başlangıcıdır’’ düşüncesini savunan, yenilikci, halk yönetimi ve insana odaklanmış bir yönetim düzeni ve kültürel yaşam biçimidir.
Hoşca kal, dostca kal, ilmin sonunun olmadığını idrak eden bilinçle kal.
In Essence Erdogan wants to create a new Arabic Sultan model as he is trying to be a big brother to the Arab nations. Sultan model rule equates to Presidential model, authoritarian, totalitarian and dictatorship. On the other hand, who says that Greeks are enemies of Turks? We are the most integrated nations culturally, socially and traditionally. Our kitchen culture, music and family values are so similar as if we are one nation despite the dogmatist religious ideologies. EU needs Turkey because of its historical and geographical importance.
Historically, Turkey has long been part of EU though it’s not officially declared. Yes, it is true Erdogan does not want to join EU hence forge to form his Arabic Empire, but his adversaries and scholars and people with common sense will not allow him.
Sevgili adı güzel Mehmet Akif can, siz önce ulu önder Atatürk tarafından Mehmet Akif'e verilen kutsal görevi niye yerine getiremedi ve Mehmet Akif nerede hayata gözlerini yumdu önce bunu araştırın? Neden ve kim baskı yaptı? Eğer bunun karşılığını bulursanız bu soruyu sormak zorunda kalmazsınız. Zira Mehmet Akif'e Kuranı Kerimin Türkçeye çerilmesi görevi verilmişti, Mısır El-Azhar Üniversitesine konferans için gittiğinde sen bunu yapamzsın diye geri göndermediler. Bakın taa o zamanki Müslüman kardeşler zihniyeti bugün Mısır'ı bir kan gölü yapmak istiyor. Demokrasi ve laik düzen istemiyor. İşte o zihniyet, Kuranın Türkçeleşmesini istemedi. Neden mi? İnsanlar inandığı yaşayarak kendi inancının Türkçe yapılmasıyla Kuranın gerçek anlamını öğrenecekti, doğmalardan uzak, asıl anlamıyla ibadet yapacaklardı. Eğer sizde buğün Kuranı Türkçe anlamış olsaydınız bu tür soruyu sormaz, sorunuzun cevabını Türkçe mealde değil gerçek tercümede bulurdunuz. İşte bu kutsal görevi Mehmet Akif'e yaptırmadılar. Ne den yaptırmadıklarını lütfen siz araştırın ve sorunuzun cevabını bulun. Hoşca kal, dostca kal, araştırma düşüncesiyle kal
Sevgili kardeşim Ali, sorunuza geç cevap verdiğim için özür dilerim. Yanlışı siz yapmıyorsunuz, o görevi size veren düzen yapıyor. O düzen 500 yıldan buyana Aleviliği yok etmeye çalışıyor ve asimile edip Sünnü İslam'a götürmeye özen gösterip masum Alevi köylerine cami yaptırıp İmam atayarak düzenin istediği gibi eğitmeye çalışıyor. Ancak gerçek bilgi sahibi imamlar doğruyu bulup halkı doğru yönde bilgilendiriyorlar. Sizin yapmanız gereken de düzenin bilgileri değil de gerçek bilgilerle halka hizmet götürün. Hoşca kal, dostca kal, akıl ve ilim donatımıyla kal.